Evettt meşhur Madame Bovary’i sonunda okuma şerefine Nail oldum.
Okumaya başladıktan sonra ki ilk izlenimlerim şunlar oldu. Öncelikle öyle farklı bir konusu yok neden bu kitap bu kadar meşhur? Sorusunun cevabını aradım her sayfasında, lakin bulamadım. Sonra kitaptaki aşırı ama çok aşırı betimlemeler insanı bunaltacak seviyedeydi. Aslında betimlemeleri severim ve kitaptaki o yerleri, kişileri gözünüzde canlandırmanız, adeta yaşamanız anlamında önemlidir. Lakin bunu yapamıyorsunuz. Çünkü gereksiz kişiler ve yerlerin betimlemeleri yapılmış.
Buna rağmen kitap gayet sürükleyici ve anlayana çok şey katıyor. Çünkü başrol Emma’nın her an bir çılgınlık yapacağını bekliyorsunuz ve böylece kitap okunuyor.
Konusuna gelince; Emma (Madame bovary) köy yerinde yaşayan bir kız ilken babası onu eğitimli olması açısından şehire gönderip orada eğitim almasını sağlamış ve Emma da bol bol kitap okuyarak bir şehirli gibi davranmayı, adabı usulü öğrenmiş ama bunun yanında da okuduğu romanlarda ki aşklar ve kahramanlar hatta lüks hayatlar hep ilgisini çekmiştir.
Aşk dolu, ihtiraslı ve lüks yaşam umuduyla köyün doktoruyla evlenir. Lakin kocası bunların hiçbirini karşılayamaz. Emma içten içe buna başkaldırır ve sonrasında kendisinin de pişman olacağı gayri ahlaki bir yola sapar. Sonrasın da ardı sıra felaketleri getirir.
Aslında günümüz de de bu tür yaşamlara sıkça rastlıyoruz.
Bence güzel bir romandı. Dediğim gibi anlayana çok şey katacak, düşündüren ve duygulandıran bir eserdi….