"Toplum bana vız gelir, gelecek, başkalarının ne diyeceği, herhangi bir kurum, hatta geçmişte geceler boyu düşleyerek hayalini kurduğum edebi ün de vız gelir bana. Böyleyim işte ben." (Flaubert'ten annesine, 15 Aralık 1850, İstanbul.)
Bunları dedikten 6 yıl sonra Madam Bovary'yi yazdı. Büyük ses getirmeyi de başardı.
"Toplum bana vız gelir" Madam Bovary'de somutlaşmıştır sanki.
İnsan, karşısındakine değil, "his"lerine tutkundur çok kez.
Bovary, hep aradın. Ne olursa olsun, kim gelirse gelsin, kime gidersen git, sonu yoktu. Yetmeyecekti.
Sonra anladın, dedin ki "Hiçbir şey onu aramak çabasına değmezdi zaten, her şey yalandı. Her gülümseme bir sıkıntı esmesi, her sevinç bir lanet saklardı. Her zevkin altında bir tiksinti gizliydi. En iyi öpüşler bile daha yüce ama gerçekleştirilemez bir şehvet arzusundan başka bir şey bırakmazdı dudaklarınızda."