‘.. ama toplum denilen şey merhametsizdir. Günahlarını içinde saklamayı becerirsen seni her zaman bağışlar fakat açık ettiğin an daha fazla görmezden gelmez.’
.
19 yaşında bir genç evden kaçar. Kaçtığı gün ise cebinde kalan az parayla karşısına çıkan ilk kişinin sözlerine inanmaktan başka çaresi kalmaz. Kendini bir maden ocağında bulur..
.
Madenci, yazıldığı döneme de ışık tutuyor aslında. Tokyo ve taşranın farklılıklarına, insanlık onuruna yakışmayan şartlar altında çalışan madencilere, gençlikte yapılan fevriliklere..
.
Kokoro (Gönül) ve Sanşiro’ dan sonra Madenci’yi okumak Sōseki’ nin çok yönlülüğünün kanıtı niteliğinde. İlgi çekici bir diğer nokta ise karakterlerin tanışmaları..Tesadüf öğesinin işlenişi.
.
Haruki Murakami’nin son sözü ise eseri derinlemesine incelerken yazarın hayatı,eserin yazılma süreci (kendi hikayesi olan bir eser bu) hakkında da bilgileri elde edebiliyoruz.
.
Japonca aslından çeviren Sinan Ceylan ise bir teşekkürü hak ediyor bu güzel eser için.. Sadeliğiyle göz alan kapak tasarımı ise David Drummond’a ait.
.