Madonna in a Fur Coat
Sabahattin AliHigh Rated Madonna in a Fur Coat Reviews
You can find High Rated Madonna in a Fur Coat quotes, high rated Madonna in a Fur Coat book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Ben mi kitabı bitirdim kitap mı beni bitirdi anlayamadım. Bir hafta etkisinden çıkamamam sanırım...
Olay örgüsüyle, akıcılığıyla konusuyla beni fethetti puanım 10/10
~~KÜRK MANTOLU MADONNA
~~
Trajik bir aşk hikayesi...
Herşeyi içinde yaşayan onca insandan biri Raif... Anlatsa yüreğindeki yük hafifleyecekti oysa, ama insanlar onu anlamayacaktı. Her şeyi kendi içinde yaşadı sustu ve sadece yazdı ve şu kelimeler damladı kaleminden defterine;
" Bu kadının resmini gördüğüm andan beri geçen birkaç hafta içinde, ömrümün bütün senelerinden daha çok yaşadığımı hissediyorum. Her günüm, her saatim, uyuduğum zamanlar bile dopdoluydu. Bana sadece yorgunluk veren uzuvlarımın değil, ruhumun da yaşamaya başladığını, içimde, haberim olmadan bekleşen üstü örtülü derin tarafların da birdenbire meydana çıkarak bana fevkalade cazip, kıymetli manzaralar arz ettiklerini görüyordum. Maria Puder bana bir ruhumun bulunduğunu öğretmişti....
Maria'nın şu sözleri de karşılık oldu bu masum aşka ;
"Demek ki, insanlar benden inanmak kabiliyetini almışlar... Ama şimdi inanıyorum... Sen beni inandırdın... Seni seviyorum. Deli gibi değil, gayet aklı başında olarak seviyorum...
✓✓Rasim'in arkadaşı vasıtasıyla iş bulması ve orada Raif Efendiyle tanışmasıyla başlar roman. Sonrasında aralarında gelişen suskun ve samimi arkadaşlık...Raif Efendi gençliğinde yaşadığı kimselere anlatmadığı sadece bu aşkı yazdığı defteri ölmeden önce Rasim'e verir ve gün yüzüne çıkar bu hüzünlü aşk...
Bir insanın çevresine yabancılaşmasını, yaşadığı aşk ve yanlızlığı anlatan bir aşk hikayesi Kürk Mantolu Madonna.
Bu roman sevildi ,kendimizde bir şeyler bulduk .Raif Efendiye üzüldük sevmediği bir kadınla evlendi aşkına kavuşamadı diye ,Maria Puder 'i kıslandık böylesi güzel ,çıkarsız sevildi diye....
Gerçekten Gerçek Bir Aşk Hikâyesi
Bilip de adlandıramadığımız duyguları bizim yerimize adlandırdığınız için teşekkürler Raif Efendi. Teşekkürler Maria Puder. Teşekkürler Sabahattin Ali!
Ben inceleme yaparken genelde özet yazmıyorum,zira çokça bulabilirsiniz ama ben kitabın bende bıraktığı hislerden,izlenimlerden bahsetmek istiyorum.
Baş karakterimiz Raif Efendi. Fazlasıyla içedönük. Dışarıdan robot gibi algılanıyor ama onun da bir kalbi var. Hem de kocaman ve hassas bir kalp... Geçmişin acılarını taşıyan bir kalp. Raif Efendi ; çekingen,hassas,duygusal insanların bir timsali olmuş sanki. Bu yüzden onu çok sevdim ve kendimden çokça şey buldum.
"Demek ki, insanlar benden inanmak kabiliyetini almışlar..." -Maria Puder
Diğer ana karakterimiz ise Maria, Kürk Mantolu Madonna. Babasız yetişen karakterimiz hayatta kendi kendine yetebilmeyi öğrenmiş ve annesine de yetmiş. Erkeklerin çirkin yüzünü görünce aşka küsmüş. (Sevgili erkek okurlar,lütfen bu cümleye alınmayın,elbette herkes böyle değil :)) Düşünceleri fazlasıyla isabetli.
Bu iki aşığın buruk aşk hikayesi...
Güzel,çok güzel demek isterim ama bu kelimeler eser için yetersiz kalır.
Zaten edebiyatımızın başyapıtlarından biri,okumanız icap edecektir. :)
İlk paragrafta dediğim "bilip de adlandıramadığımız duygular"a değinmek istiyorum. Raif Efendi de, Maria Puder da duygular,hisler konusunda tecrübeli ve isabetli. Belki sizin de hissettiğiniz ancak kelimelere dökemediğiniz duygular bu kitapta yer alıyor olabilir.
Binlerce kez teşekkürler Sabahattin Ali...
Sabahattin Ali' den okuduğum 2.eser. Kuyucaklı Yusuf'u okumuştum. Onu da çok beğenmiştim. Bu kitabı olurken o kadar çok etkilendim kiii.... Aşkı, sevgiyi harika bir şekilde betimleyip anlatmış.
Resmen oradaki aşkı, masumiyeti size hissettiriyor.
Bir insan bir insanı bu kadar güzel sevebilir mi?
Kitabın sonu beni daha fazla etkiledi. Raif ile birlikte bende yaşadım hayal kırıklığını.. Maria ' ya o kadar çok kızdım ki .. sonrasında öyle olmadığını gördüm. Bitince dedim ki keşke böyle olmasaydı, Maria Raif ' in sevgisine inansaydı her şey daha güzel olsaydı.. neyse
Hasret kimseye kalmasın:)
Mutlaka okuyun!!
ALINTLAR
✓ Hayat ve zaruretler insana birçok şeyler öğretir.
✓ Bir insan bir insana herhalde yeterdi.
✓Onların beni anlamalarına imkan yoktu. İzahat etmeye de asla mecbur değildim.
✓ Mevcut olmayan bir şeye malik olalım derken mevcut olanları kaybettik...
✓Hayatta en güvendiğim insana karşı duyduğum bu kırgınlık, adeta bütün insanlara dağılmıştı; çünkü o benim için bütün insanlığın timsaliydi.
✓ İnsanlar birbirinin maddi yardımlarına ve paralarına değil, sevgilerine ve alakalarına muhtaçtılar
✓ Her şeyi içinde boğmaya mecbur olmak , diri diri mezara kapanmaktan başka nedir ?
“Bir insana bir insan herhalde yeterdi.”
Maria Puder ve dolaylı yoldan Sabahattin Ali ile bu kadar geç tanışmanın verdiği hüzünle yazıyorum.
Baş kahramanıız Raif efendi, hergün yanımızdan geçip giden alelade insanlardan biridir görünürde. Hani hep deriz ya “Acaba bunlar neden yaşıyor?”. İşte tam o insanlardan biridir anlatım başlarken.
Bu görüşe, bu satırları okur okumaz katılmadım. Çünkü çocukluktan bu yana, gördüğüm her insana “göremediğimiz nasıl bir hayatı var, bu küçük çocuk ileride belki de başbakan olacak, şu kadın gözlerinde belki de dünyaları saklıyor...” gibi bakardım. İnsanlara hikayeler uydururdum kafamda.
Raif efendi de onlardan biri olarak çıktı karşıma.
20 Haziran 1933 tarihini atarak başladığı hikayesinde 1928-1930 yılları arasında yaşadıklarını belki de 30 yıl gibi anlattı ve ben bu 30 yılı toplamda 2-3 saatte okudum.
Başından sonuna kadar sürükleyici bir kitaptı.
Raif efendi ile birlikte boş sokaklarda gezdim, hastane kapısında saatlerce oradan oraya yürüdüm. Yılbaşı gecesinden dönüşünde onunla birlikte yıkıldım, ayağa kalktım, itiraz ettim.
Ve kitap biterken Raif efendi gibi sessizliğe büründüm. Üzerimden tren geçmiş gibi yataktan kalkmaya çalışıyorum.
Canan Tan’ın Yüreğim Seni Çok Sevdi kitabından beri, hiçbir kitap bu kadar etkilememişti.
Hayatımıza giren Maria Puder’lere ...
Of ki ne of! Boğazım düğüm düğüm. Hikayenin fevkalâdeliği, sürükleyiciliği on onluktu. Duyguları bu kadar doyurucu aktarırken sıkmadan yapabilmek Sabahattin Ali'in kaleminin mükemmelliğinin eseri. Üstelik sadece duyguları değil, mekan tasvirleri, sürükleyici yazımı, betimlemeleri, öyküdeki kurgusuyla efsaneydi. Her şeyiyle tamam bir kitap okudum.
Hikaye isimlendirilmemiş karakterimizin yeni bir işe girmesi ile başlıyor. Esas karakter ile aslında o anlarda tanışıyor. Karakterin de anlattığı gibi öyle olağan ve sıradan bir tesadüf eseriydi ki olayların içine girdiğimizde vay be dedirtti. Raif efendi ve Kürk Mantolu Madonnasının aşkını, ölüm döşeğindeki bir adamın evel ki zamanlarda yazdığı ruhundan okuduk.
Hikâyenin sonunda kalbim kırılmadı desem yalan olur. Zira Sabahattin Ali eserlerinde mutsuz sonlara hazırlıklı olmalıyız. Tıpkı Kuyucaklı Yusuf'ta olduğu gibi boğazıma bir yumru düştü. Ancak bu defa okuduğum aşk beni daha çok içine aldı. Raif efendinin aşkını kalbimde hissettim.
