"Arkamda kilometre taşları ve yaprak yaprak dökülen rüyalar."
Cemil Meriç okurken birçok Duygu değişimi yaşıyorum. Uzun bir yolculuk bu dünyanın dışında yaşadığım bir yolculuk...
Nuri Pakdil'in deyimiyle "80 yıldır Batı'ya bakmaktan boynu tutulan" Türk aydınının tarihinden, kültüründen ve köklerinden nasıl koparıldığının felsefi boyutunu irdeleyen Cemil Meriç'in büyük eseri.
fikir adamı Meriç'i anlamak için edebiyat, tarih, felsefe, sosyoloji...Kısaca insanı anlamak ve bilmek lazım. İnsan yetiştirmekse ve kendimize değer katmaksa gaye okumak yetmez eserlerinde. Her satırı irdelenmeli, bolca tefekkür edilmeli..Bunca meseleyi düşünen bir insanın ülkeye ve insanlığa katacağı çok şey olmalı.
Meriç kitabında entellektüel kavramını masaya yatırmış.Avrupa'da Rusya'da bu kavramın ne ifade ettiği üzerine eğilmiş. Bizim aydınlarımızdan da bahsetmiş.Entellektüel üzerine karşılaştırmalı bir deneme sayılabilir tabi büyük mütefekkirin zenginliğiyle...
"Bir çağın vicdanı olmak isterdim, bir çağın, daha doğrusu bir ülkenin, idrâkimize vurulan zincirleri kırmak, yalanları yok etmek, Türk insanını Türk insanından ayıran bütün duvarları yıkmak isterdim. Muhteşem bir maziyi, daha muhteşem bir istikbale bağlıyacak köprü olmak isterdim, kelimeden, sevgiden bir köprü. San'at düşüncenin, düşünce mukaddeslerin emrinde olmalı. Hakikat, mukaddeslerin mukaddesi.. Hakikat ve sevgi."
Büyük fikir işçisine Rahmet olsun...