“Biz gayrı iflah olmayız ağalar. Töremiz çözülmüştür. Köyden göçenler olmuştur. Alamanya diye bir melmekat bile çıkmıştır. Dersin ki sanki Yemen’dir, sanki Fizan’dır. Gidenler geri dönmez. Alaman melmekatı köylümüzü yerinden uçurur, yurdundan eder. Nedir olanlar bre? Benim aklım ermiyi, kabul. Lakin bir er kişi bana aşikar etsin olan biteni. Aşikar etsin ki, içim rahatlaya, yüreğimin bukağısı çözüle. Aklım ermiy olan, bitene. Sanki akıldan yoksun olmuşam, sanki yürekten fukara kalmışam. Bizleri ölüm kurtarır gayrı. Bizleri ölüm dindirir. Yapacak bir şey kalmamıştır bizim için şu dünyada.”
KÖYÜN DELİSİ- Bataklık kurtaracaktır sizi. Hem sizi, hem ağalığınızı. Sizi yalnızlığınızdan kurtaracaktır. Siz de benim gibisiniz ağam. Siz de yalnızsınız. Herkes beni seviyor köyde. Herkes sizi seviyor köyde.
-Yezida: O gün ırmağı geçmeyecektin Mahmud. O gün ırmağı geçmeyecektin.
Şimdi çaresiz olmazdık böyle.
-Mahmud: Şimdi sevdasız olurduk.
Ve de bir kez girmiştim suya, dönmek olmazdı.