Başta 4 farklı olay üzerinden anlatılmaya başlanan roman, en sonunda birbiriyle bağdaştırılmış -ya da bağdaştırılmaya çalışılmış demeliyim-. Sibirya ve Fransa bölümlerini okurken oldukça sıkıldım ve sonunda bunların aslında hiç olmadığı, merak denen duygunun mahrem kavramını incitmediği taktirde hiç yaşanmayacağı ifade edilmiş. Bana göre Sibirya ve Fransa bölümlerinin kitabın sonuna yansıtılmasında başarısız kalınmış. Son sayfalara kadar Keramet Mumi Keşke Memiş Efendi ile Be.Ce arasındaki bağı merak ettim, ancak böyle bir bağ kurulmamıştı.
Son zamanlarda pedofiliyi özendirdiği gerekçesiyle gündeme oturan bu kitapta, asıl amacın pedofiliyi yumuşatmak ya da bunun yayılmasını teşvik etmek olduğunu düşünmüyorum. Evet, o sayfaları insanın okumadan atlayası geliyor ve evet inanılmaz derecede tiksindirici. Ancak kitaptaki asıl vurgunun, çocukların maruz kaldığı bu tarz istismar gibi travmatik olayların, tüm hayatlarına nasıl zühur ettiği konusunda yapıldığına inanıyorum.
Ortalama bir kitap.