Kişi, akıllı telefonsuz, internetsiz ya da banka kartsız yani tamamen analog bir hayat sürmeye kalkıştığında, bu tavır yöneticilerde kuşku uyandıracaktır.
Sürekli dijitalleşen bir dünyada mahremiyetle ilgili en büyük sorun, insanların bu konuda çok az endişelenmeleridir. Pek çok kişi gelişmeden hiç rahatsızlık duymamaktadır.
İstihbarat servislerinin büyük teknoloji şirketleriyle işbirliği yapmakla ilgilenmesinin nedenlerinden biri, 11 Eylül 2001 terör olayları ve bu olayların sonrasında “teröre karşı savaş”tır. New York’a yapılan terör saldırısının en doğrudan sonucu, ABD’li yetkililerin interneti sistematik bir biçimde izlemeye almasıdır, bundan sonra da anonim iş görmek oldukça zorlaşmıştır.
Eskiden izleme, olası tehditleri izleyebilmeleri için otoritelere hangi yetkilerin verilebileceğiyle sınırlıyken, günümüzde mahremiyet kavramı ticari şirketlerin kişisel verileri işleyebilmesi için onlara hangi olanakların tanınacağı sorusuyla ilgilidir.
Mahremiyet sorunları, bir anlamda, şirketlerin bedava hizmetlerinden kaynaklanmaktadır. Ürün siz olduğunuzda, hizmetler ücretsizdir. Sizin kişisel verileriniz, ücretsiz hizmetlerin karşılığını ödemenin bir yolu olarak anlaşılır.
Özgür ve özgür olmayan toplumlar arasındaki en büyük fark, vatandaşlarların hukuk devleti ilkelerinden ne ölçüde yararlanabildiğidir.
- F.A Hayek'ten alıntı.
İstihbarat kurumunun şefi James Clapper'a ait, çok kullanılan bir alıntı, izlemenin boyutlarının nerelere geldiğini göstermektedir:
"Her şeyi toplayın."