Uyumsuz, ölçüsüz aletlerden meydana gelmiş bir müzik topluluğu gibi başsız sonsuz, kırık dökük konuşmalar, çok içilmiş, çok yenmiş zamanlara özgü bir başıboş düşünce ve söz akışı...
Sevmek bu muydu? İnsanı sanki bir mengene içinde sıkıp sıkıp da birisinin ayakları altına ezik, bitik, can çekişerek atmak isteyen bu öldürücü şey, sevmek bu muydu?