Mai geceden siyah geceye kadar geçen bahtsız bir yaşam..
Genç yaştaki Ahmed Cemil'in henüz okul çağında babasını kaybetmesiyle hayata erken bir şekilde fakat umudunu yitirmeden güçlü olarak girmesiyle roman başlıyor. Babasından kalan evde anne ve kızkardeşi ile başta ekonomik olarak zorlansa da çalışkanlığıyla mutlu bir hayat sürüyor. Gelecekten ümitvar ve büyük hedefleri olan Ahmed Cemil gazetede düzenli olarak çalışmaya başlıyor. Hayatı yükselen bir grafik halindeyken kız kardeşinin evlenmesiyle tepetaklak oluyor ve bir daha düzelmiyor. Eniştesi ile sorunları devamında kız kardeşinin ölümü üzerine buhranlı hayatında sevdiği kız onu hayatta tutuyor. Finalde onun da başka biriyle evlilik düşüncesi sonucu tek bağı annesi kalır. Bu acıları yaşadığı şehirde kalmaya dayanamaz ve çok uzak yerlerde bir memurluk isteyerek ayrılır.
Ümitleri, sevgileri, hayalleri, mutluluk ve üzüntüleriyle aslında etrafımızdaki bir çok insanı incelikle ve başarılı bir şekilde tasvir eden yazar bizi anlatıyor. Hayatın iniş ve çıkışlarının herkes için geçerli olduğunu; Mai gökyüzü ve siyah yeryüzü arasındaki her şeyin insanı nasıl etkilediğinin ve iyi olduğumuzda mavi gökyüzü gibi, kötü olduğumuzda ise siyah toprak gibi hissettiğimizi..