Boşluk, hareketsizlik, uyku... Her biri ölümün küçük birer kopyası.... Tarif ettiğiniz hisler bizi ölüme götürüyor. Zannımca bunlar size bir ölüm sıkıntısı yaşatıyor.
Bilgi deposu gibi romanlar, şiirler yazılıyor. Ansiklopedici yazarlar bunlar. Sanatın, şiirin ne olduğundan habersizler. Bir roman, bir şiir benim göğsüme dokunmuyorsa nereme dokunabilir?
"Daha ötesine, ötelerin ötesine gitmek gerekirse; bilgi, hakikatin özüne giden yolda olsa olsa bir vasıtadır. Yolun nihayetinde vasıtanın manası kalmaz. O noktada bilgi olsa olsa bilginin aczini itiraf eder."