Makedonya'dan Esen İmbat

Zühal İzmirli

En Beğenilen Makedonya'dan Esen İmbat Gönderileri

En Beğenilen Makedonya'dan Esen İmbat kitaplarını, en beğenilen Makedonya'dan Esen İmbat sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Makedonya'dan Esen İmbat yazarlarını, en beğenilen Makedonya'dan Esen İmbat yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kütahya halkı, meydanları tıklım tıklım doldurmuş, resmi geçit törenini alkışlıyordu var güçleriyle. Şiirler okundu, marşlar söylendi, fener alayları düzenlendi. Üç gün, üç gece şenlikler içinde geçti. Cumhuriyetimiz kurulalı on yıl olmuştu. Her yerde Onuncu Yıl Marşı söyleniyordu. Çıktık açık alınla, on yılda her savaştan. On yılda, on beş milyon genç, yarattık her yaştan. Başta, bütün dünyanın saydığı Başkumamdan, Demir ağlarla ördük, anayurdu dört baştan. Türküz, cumhuriyetin göğsümüz tunç siperi, Türk'e durmak yaraşmaz, Türk önde, Türk ileri!
Sayfa 127Kitabı okudu
304 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Tüm hayatı matematikle dolu dolu geçen idealist bir matematik öğretmeninin hayatını okudum. Üsküp'ten esen rüzgâr Hasan Tahsin Abakan'ı Türkiye'deki farklı şehirlere savurmuş, en sonunda da İznir'e bırakmış. Yıllarca Karşıyaka'daki öğrencilerine verdiği emeğin anlatıldığı kitabı çok beğendim. Yazarının da öğretmen olmasının kitabın akıcılığına ayrı bir etkisi olduğunu belirtmeliyim.
Makedonya'dan Esen İmbat
Makedonya'dan Esen İmbatZühal İzmirli · Neden Kitap · 200823 okunma
Reklam
Bahar Kokulu Rüzgârlar
Kız ne yaptın akşama, Kavurma, kavurma. Geceliğini, fistanını, Savurma, savurma... Aah Şeriban, Oyna mori, çal mori, Şeriban, Şeriban....
Gerekli konuşmalar yapıldıktan sonra Mucibe Hanım, minik Hasan Tahsin'in avucunun içine, sabit kalemle Kuran'dan bazı ayetler yazıp üzerine toz şeker dökerek; 'Avucunu yala' dedi. Hocasının sözünü dinleyerek hemen avucunu yaladı. Yaz sıcağında, sabit kalemle yazılan yazılar, terli avuçta mor hale gelmiş, böylece o da 'mürekkep yalamışlar sınıfına' girmişti.
Öğretim yılının sonuna yaklaşıyorlardı. Ortaokuldan mezuniyet diploması almak kolay değildi o yıllarda (1934)... Bakalorya (olgunluk) imtihanı vardı önlerinde... (Günümüzdeki eğitimle kıyaslamak gerekir.)
Sayfa 143Kitabı okudu
Her sınıfta çok aşamalı imtihandan geçiyorlardı. Sınıf geçmede asla şansa yer yoktu. Eğer gerçekten biliyorsanız, geçerdiniz. Böylece kitap okuyan, araştıran, kültür düzeyi yüksek gençler yetiştiriliyordu. Velhasıl lise mezunu olabilmek o yıllarda çok zordu.
Sayfa 163Kitabı okudu
Reklam
27 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.