Malazgirt'in Sonrası

Anna Komnena

Newest Malazgirt'in Sonrası Quotes

You can find Newest Malazgirt'in Sonrası quotes, newest Malazgirt'in Sonrası book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
"Gerçekten de, Bogomil'lerde zamâne işi saç kesimi bile görülmez; sapkınlıkları, [keşiş giysisi benzeri] aba ve kukuleta altında gizlidir. Bogomil, ağırbaşlı görünüştedir, giysisinin boynu, burnuna kadar gelir [kesinlikle açık saçık giyinmez]; önüne eği lerek yürür gözü önündedir, fellik fellik ortalığı kolaçan etmez] ve ağzının içiyle konuşur o kadar alçak sesle ki, dudağı bile kımıldamaz): Ama içyüzünde, yabani bir kurttur..."
O ovalarda neler neler yaşanmış geçmişte..
"İşte o zaman, Sultan, Beyleri ile, ilerledi [ve İmparatora doğru geldi); Beylerin başında, Asya'daki [Anadolu'daki] Türkler arasında yaşı, deneyimi ve yiğitliği yönünden en seçkin olan, Monolykos vardı; Sultan, İmparatoru, Augusto polis ile Akronios [Afyon Kalesi, Afyon Karahisarı] arasındaki ovada karşıladı.."
Reklam
"İmparator [geriye doğru, Afyon Karahisarı yani kuzeybatı yönünde, tarihsel ana yoldan] ilerleyişini sürdürüp durduğu halde, hiçbir Barbar görünmüyordu; ancak, [Türk Beyi] Monolykos, birliklerimizi her iki yandan güçlü bir orduyla izlemekte ve pusular kurmakta idi. Bolvadin ile, sözü edilen göl [Kırk Şehitler Gölü] arasındaki ovanın geçildiği sırada, Barbar ordusunun, hiç yükü bulunmayan, yalnız hafif donanımlı ve gözü pek erlerden oluşan bir birliği, ordunun geçeceği yolun her iki yanında pusuya yattıkları yerde, yükseklerde, birden bire, göründü. .."
"Daha çok Akroenos diye anıldığını gördüğümüz, Afyon (Karahisarı) olması gerektiği akla geliyorsa da, Anna o hisarın adını biraz ileride Akronios diye yazmıştır.."
"(Rum ordusundaki) adamlar Türklere karşı o kadar gaddarca davrandılar ki, onların yeni doğmuş bebelerini bile kaynar su kazanlarına attılar. Çok kişiyi kıyımdan geçirdiler, keza pek çok kişiyi tutsak ettiler ve çok keyifli olarak Eumathios'un yanına geri döndüler.."
"Imparator Türklerin] İzmir [yöresi] kıyılarını, tâ Antalya'ya kadar, tümüyle yakıp yıkmış bulunmaları konusunu kafasına takmaya başladı ve bu [kıyıdaki] kentleri-onlara eski bayındırlıklarını yine kazandırmakla ve her yana dağılmış eski halklarını yeniden onlara yerleştirmekle- eski durumlarına döndürmekten geri kalmayı içine sindiremedi. Antalya'nın yazgısına ilgisiz kalmak şöyle dursun, özellikle onun halini kendine kaygı edinmişti.."
Reklam
82 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.