Sözler ve Alıntılar
Ağlamıyorum, fakat içim bir baraj kadar gözyaşı yüklü.
Allah'ım ne büyük ferahlık... Hapishanede olsun, hastanede olsun ne büyük yardımcım, tesellim ve güç kaynağım namaz... ve dua dua...
Bir ömrü helal yaşayan gerçek dava adamları vardı bir zamanlar...
Temizlik ve abdestten sonra, ben önde, inzibat arkamda koğuşuma kadar yürüdük. Koğuşun kapısını kapattım. Hapishaneden getirdiğim torbamı açtım, içine seccademi koymayı unutmuştum. Takkem de elbisemin cebinde karantinaya gitmişti sanırım. Çaresiz, tekerlekli sedyenin üstüne çıktım, düz çöktüm, başı açık, gönlü darmadağınık ikindi namazımı kıldım.
Gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Ne acayip memleket olmuştuk. Ne trajik ve komik hâdiseler cereyan ediyordu bu memlekette. Bu memleketin ıstırabını dile getirecek yazarlara ediplere ne çok malzeme vardı, bu memlekette... İster dram, ister komedi yazarı ol, Anadolu son bir asırdan beri ne çok malzeme yuvası olmuştu...
Cinnet Mustatili, Üstadın cezaevi anıları en sevdiğim anı kitaplarından biri
Biz, Said Bilgiç Beyle birlikte N. F. Kısakürek'in Cinnet Müstatilini okuyoruz ve onun ağladığı yerlerde biz de ağlıyoruz. Necip Fazıl Beyi, ıstıraplarını, kalem gücünü bir defa daha idrak ediyoruz.
Her şeyi takdir eden Allah'a dayanarak sabretmeye karar verdim.
Kur'ân-ı Kerim, namaz, dua ve tesbihlerle zamanı tüketmeye çalışıyorum. Hangi zaman?