Sanırım okudukça doyumsuzlaşıyor ve gün geçtikçe de , okuduğumuz her kitaptan beklentilerimiz biraz daha fazlalaşıyor .
Özellikle bu türde bir hikayeyi sonuna dek istikrarlı bir şekilde götürmek oldukça zor.
Takdir edersiniz ki ,yapı doğru inşa edildiği zaman konuyla ve hikayeyle bir bütünlük oluşturur. Bunu okura verebiliyorsa bir yazar ,siz de bu hikâyenin içinde yerinizi alırsınız , yok eğer veremiyorsa da ,okurken sıkıntıdan patlarsınız.
Manastır adlı kitap ise ,bu bağlamda öyle yerden yere vurulacak bir hikâye barındırmıyor içinde . Ama kendi kulvarında olduğu kitaplarla kıyaslayacak olursam ,çoook geride kaldı. Çok fazla eksiği vardı bence.
Şöyle ki , Ash Rashid eski bir cinayet masası dedektifi . Yiğeni ,şehrin en ünlü insanlarının birinin evinde ölü olarak bulunuyor. Bu haberi ise kızkardeşine kendi vermek zorunda kalıyor. Sonrasında da bu olayı kendi çabaları ile aydınlatmaya çalışıyor.
Konuya genel olarak baktığınızda güzel di mi ? Fakat hiç iyi işlenmemiş . Hiç bir şey hissedemedim okurken açıkçası. Haddim değil belki ,biliyorum . Bir hikaye bir roman yazmanın herkesin harcı olmadığının da farkındayım . Ben sadece bir kitapta ne aradığını ,ne istediğini bilen bilinçli bir okur olarak bunları ifade etmek istedim sadece.
Çok fazla uzatmayacağım ,diyeceğim şu ki ; bu hikaye ,bu türde okuma yapanlara çok yavan gelecektir.
Bu arada, kitabı gömdüğümü düşünmeyin lütfen Ama bi 4.Maymun , 5. Cinayet ,Bellek vb.kitaplar varken , bu kitap biraz olmamış.