Mantığa Giriş Risaleleri

Farabi

Oldest Mantığa Giriş Risaleleri Posts

You can find Oldest Mantığa Giriş Risaleleri books, oldest Mantığa Giriş Risaleleri quotes and quotes, oldest Mantığa Giriş Risaleleri authors, oldest Mantığa Giriş Risaleleri reviews and reviews on 1000Kitap.
Kıyas ya bir başkasına hitap etmede ya da insanın bir şey ile kendisi arasındaki ilişkiye dair herhangi bir sonuç çıkarmasında kullanılır. Felsefenin özelliği ise kıyası her iki konuda birden kullanmaktır.
Mantık uzmanları “hakkında haber verilen”e konu, “haber”e ise yüklem adını verirler.
Reklam
Birleşimi “sınırlama” veya “haber verme” birleşimi olup da parçası bütünün bir parçasını gösterenleri, mantıkçılar, “söz” diye adlandırmaktadırlar. Birleşimi “haber verme” birleşimi olanlara ise mantıkçılar “kesin söz”, “önerme” ve “hüküm/yargı” adını verirler
Yüksek cins, kendisi tür olmayan cins, yani altında yer alan cinslerin cinsi, son tür ise cins olmayıp üstünde bulunan türlerin türüdür. Kısacası, cins, “Bu şahıs/nesne nedir?” sorusuna cevap olmaya elverişli iki küllîden daha genel olanı, tür ise daha özel olanıdır.
Kısaca, “hangi …?” soru edatını daima, türün mahiyetini ona özgü olmaksızın tanımlayan küllî niteliğe bitiştiririz. Bu küllî bazen, “Hurma hangi şeydir veya hangi varolandır?” dememiz gibi, bu türün kendisiyle nitelendiği en genel küllî olabilir ki “şey” ve “varolan”ın ikisi de bir şahsın veya türün nitelendirilmesi mümkün olanların en genelidir; bu küllî, “Hurma hangi cisimdir?” veya “Hurma hangi bitkidir?” hangi ağaçtır?” sözümüz gibi, bazen bir en yakın cins, bazen de çok yakın bir cins olabilir. Bu durumda bunları cevaplandırmaya en uygun olan, fasıldır.
elimizde mantığın gösterdiği ölçü ve kurallar bulunursa elde etmek istediğimiz neticeye nereden başlayıp hangi yönde ve hangi yoldan giderek ulaşabileceğimizi önceden bileceğimizden çıkarım yoluyla elde etmek ve doğru olarak ortaya koymak istediğimiz şeyi, zihnimizin başıboş bir şekilde ve sayısız şeyler arasında tesadüfen bulmasının zorluğu kadar, yanlış olanı doğru, doğru olanı yanlış zannetme tehlikesinden korunmuş oluruz. Bu süreçte düşeceğimiz hataları kolaylıkla fark edip düzeltme imkanına sahip oluruz. Aynı husus başkalarının çıkarım ve düşünceleri konusunda geçerli olup nerede nasıl bir hata yaptıklarını, doğruyu ortaya koyup koymadıklarını fark etmemizin yanında, onların nasıl düzeltileceği hususunda da donanımlı oluruz. Şayet ortada bilinçli bir hata ve yanlış yani mugalata varsa, mantık ilminin ölçü ve kuralları sayesinde onu da çürütmeyi başarırız. Aslında bu gibi durumlar belli alanlarda yetkin olduğunu ileri sürenlerden kaynaklanır ki biz mantık ilminden yoksun olursak onların ortaya koyduklarının ne kadarının ne yönden ve niçin doğru veya yanlış olduğunu kesin olarak bilemeyeceğimiz gibi doğru olan ile yanlış ve hatalı olanı ayırt etmemiz de bilgi ve bilince dayalı değil belki tesadüfen gerçekleşebilir. İşte bu sebeple düşünce ve inançları konusunda sadece zanlarla yani kesinlik kazanmamış olup tersine yönelmenin mümkün olduğu düşünce ve inançlarla yetinmek istemeyen kimseler için mantık ilmi bir zorunluluktur. Olduğu gibi kalmayı tercih eden düşünce ve inançlarında zanlarla yetinmek isteyen biri içinse mantık bilmek zorunlu değildir.
Sayfa 21 - Türkiye Bilimler Akademisi yayıneviKitabı okudu
Reklam
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.