Antoine, Vatikan kütüphanesinde inanılmaz bir keşif gerçekleştirir; Marco Polonun kayıp olduğu söylenen Dünya Söyleşisinin özgün metnini bulur. O andan itibaren de yaşamı altüst olur. Su ve ateş, yin ve yang kadar birbirine zıt iki kadın, Çinli Ning Ning ve Antillerden Fransız Mimi arasında kalan Antoine, kendisi için ölümcül olabilecek bir tutkuya saplanır. Atası olduğuna inandığı ünlü Venediklinin, Marco Polonun tam metnini ne pahasına olursa olsun yayınlanmak ister.Üstelik Marco Polo, zenci dostu Rustichelloya her şeyi de söylememiştir. Çünkü ortaçağ Avrupasında, İmparator Kubilayın egemenliği altında bir arada yaşama olanağı bulan farklı dinlerden, Hangzhouda karşılaştığı sapkınlardan, çekici Pekinli güzellerden, bir İtalyan olarak Çine duyduğu hayranlıktan söz etmesi olanaksızdır...Marco Polo, 13. ve 21. yüzyıllar arasında neşeli bir biçimde gidip gelen bir serüven romanı. Bugünün İstanbulundan, 2046 yılında Çinin başına geleceklerden de söz ediyor.