Eğer henüz Shakespeare'in Antonius ve Kleopatra eserini okumadıysanız, önceden bu kitabı okumanızı daha sağlıklı olur diye düşünüyorum. Zira Shakespeare, oyunu yazarken direkt bu kitaptan yararlanmış. Plutarkhos, tarihi bir kitap yazmamış adeta dönemi ve kahramanlarını bir roman yazarmış gibi anlatmış. MS ilk yüzyılda yaşamış Plutarkhos'u okumanızı öneririm.
Bu arada #podcast olarak bende konuya dair bir kaç söz etmiştim. Neden mi Shakespeare okumalıyız? Antonius ve Kleopatra bölümü ile #spotifypodcast #akilfikirgezegeni
Kanalında dinleyebilirsiniz.
Kleopatra bir yandan da çeşitli zehirlerden oluşan ilaçlar
hazırlıyordu. İlaçlan hangisinin daha az acı verdiğini anlamak için ölüme mahküm olanlar üzerinde deniyordu.
Ancak çoğu zehrin fazlasıyla acı verdiğini ve bu nedenle
insanların çabucak öldüklerini; daha az acı verenlerin ise
yavaş yavaş zehirlediğini anladı. Bunun üzerine zehirli hayvanlar üzerine çalışmaya başladı. Bir hayvanın diğerini zehirlemesini kendi gözleriyle izledi. Artık bu günlük
eğlencesi olmuştu. Neredeyse tüm zehirli hayvanlar üzerine çalıştı. Yılan sokmasının hiçbir şeye benzemediğine inanıyordu. Yılanın zehiri ani kasılma, mide bulantısı ve
acı yaratmadan insanı derin bir uykuya daldırıyor, halsiz düşürüyor ve hafif bir terleme yaratıyordu. Yavaş yavaş duyular yok oluyordu. Görünürde hasta acı çekmiyordu.
Ancak derin bir uykuya dalmış bir insan gibi uyandırılmaktan ya da arkasına yaslandırılmaktan rahatsız oluyordu.
Roma’nın cumhuriyetten imparatorluğa geçiş döneminde bir çok farklı olay ve konuda baş rolde olması ile Antonius’un yükselişi Caesar'ın düşüşüyle birlikte hızlanmış ve roma tarihinde adına eser yazılacak kadar iz bırakmış.
Kitap; Marcus Antonius’un hayatında Jül Caesar’dan Octavianus’a kadar neredeyse 20 yıllık bir süreci kapsıyor. Bu süreç