Joseph, erkek olduğu için Varşova Üniversitesi'nde tıp okuma şansına sahip olabildi. Avrupa'nın diğer şehirlerinde kadınların üniversitede okumalarına izin verilmesine karşın Varşova Üniversitesi'nde 1915 yılına kadar buna izin verilmedi. Marie ve Bronya, Rus sisteminin Polonyalı kadınlara karşı koyduğu engellerin üstesinden gelebilmek için, bir arkadaşlarının da teşvikiyle, diğer bazı Polonyalı gençler gibi, yasal olmayan bir gece okuluna gitmeye başladılar. Dersler üniversite binalarında değil, Rus görevlilerin tespit edebilmesini önlemek amacıyla sürekli değişik yerlerde yapılıyordu, bu nedenle de bu "tehlikeli girişimin katılımcıları" buraya "Seyyar Üniversite" adını vermişlerdi.
Ancak Marie, diğer ögrencilerin aksine, odasını başkalarıyla paylaşmak yerine tek başına kalmayı yeğledi; insanlarla kaynaşmanın çalışmayı nasıl kolayca engelleyebileceğini görmüştü.
Marie Curie çoğu zaman, fizik ve kimya kitaplarında anlatılan deneyleri yapmaya çalışırken uzun saatler boyunca tek başına "müze"de kalıyordu. Ancak kitaplardaki talimatları ne kadar dikkatle yerine getirirse getirsin, anlatılan sonuçları elde edemediği zamanlar da oluyordu. Bu tür başarısızlıklar ona umutsuzluk verse de, daha sonra yazdığı gibi, bunlar "gelişmenin ne hızlı ne de kolay bir süreç olduğunu" ona öğretti. Kuzeninin laboratuvarında yaşadığı bu ilk zorluklar kendisi için en uygun olanın kesialikle "fizik ve kimya alanlarında deneysel araştırmalar" olduğu inancını güçlendirmişti. Marie, nihayet 1891 sonbaharında, babasının, ağabeyini ve ablasını Varşova'da bırakmaktan dolay biraz üzüntülü de olsa, resmi üniversite öğrenimi için Paris'e gitmek üzere yola koyuldu."
Tübitak Yayınları - I. İlerdeki Çalışmalar İçin Hazırlık