En sevdiğim alıntıları ekliyorum:
°Hayallerle tasvir edilen şekilde betimlenmeli hayat.¬
¬Hem benim bir kuralım vardır;geleceğe bakmamak. Ne yaşlılığa ne ölümü düşünürüm olacağı varsa olur.°
°Yükünü taşımayı bil ve inanmaya devam et.¬
°Bir gün hayatım sana lazım olursa, gel al ;senin o...¬
^Yeteneği olmayıp da yüksek iddialatı olanların gerçek yeteneklere saldırmaktan başka bildikleri bir şey yoktur.°
°Yüzüyor ay gece göklerinde...
Hayatımı, bitmez tükenmez kuyruğu olan bir elbise gibi sürüklüyorum sırtımda... ¦¬
Bir martıyım ben. Yok, değil. Anımsıyor musunuz, bir martı vurmuştunuz. Günün birinde bir adam geliyor, görüyor onu ve yapacak başka bir işi olmadığından kıyıyor ona... küçük bir hikaye konusu...
Bana ise titrek ışıklar, yıldızların yumuşak parıltısı, bir piyanonun uzaklardan gelen ve güzel kokularla dolu dingin havada yitip giden ezgileri gerekli…
-nefret ettim, sizden, lanetler yağdırdım; mektuplarınızı, fotoğraflarınızı yırtıp attım. Ama her an, bütün benliğimin, size sonsuzca bağlı olduğunu biliyordum. Sizi sevmemek elimde değil Nina. Sizi yitirdigim, yazdıklarımın yayımlanmaya başladığı zamandan beri, hayat dayanılmaz bir şey oldu benim için... sanki ansızın koparıldım gençliğimden ve bazen bu dünyada doksan yıldır yaşıyormuşum gibi geliyor bana. Size sesleniyor, ayaklarınızın bastığı toprakları öpüyor; nereye baksam yüzünüzü, hayatımın en güzel yıllarında bana ışıldayan o sevgili gülümsemenizi görüyorum...