Bir kuşu özgür olduğuna ikna edebilmek niye dünyanın en zor işi?
Çoğu martı yiyecek bulmak ve sahilden ayrılıp tekrar geri dönebilmek için uçar. Ama Jonathan, uçmayı büyük bir tutkuyla istiyordu. O sadece uçmak, daha çok uçup sınırlarını zorlamak, mükemmeli bulmak ve özgür olmak istiyordu. Sürekli uçma deneyleri yapan Jonathan martı sürüsü tarafından sürüden kovulur. Jonathan alışmışlığın dışına çıkıyordu. Ve bu martılar için bir tehdit olarak algılanıyordu.
Jonathan'a göre sınır diye birşey yoktu. Ve pes etmeyerek, isteklerinden, hayallerinden vazgeçmedi. Üstelik yapayalnız kalmasına rağmen durmadı. Ve o artık diğer dışlanmış martılara uçma dersi veren bir öğretmendi.
Acaba biz, dünyamızdaki özgürlüğün bitişini izleyen martılar mıydık? (Syf. 147 )
Hepimiz sosyal çevre ya da aile tarafından baskılanıp belli bir kalıba sokulmuyor muyuz?
Cehaletimizi kırabiliriz, becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekamızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi, özgür olabiliriz! Uçmayı öğrenebiliriz! ( Syf. 31)