"Bu savaşa son vermek için geldim. Benimle çalışmayı kabul ederseniz bütün savaş araçlarını, füzeleri, helikopterleri, roketleri, bombaları, silahları toplayıp yok edeceğiz. Böylece kimse kimseye ateş edemeyecek bomba, roket atamayacak..."
Talan edilmiş gibiydi sebze bahçeleri, tarlalar...Günlerce sokaklarda ağlayan, bağrışan, yıkıntılar arasında yakınlarını arayan köy halkı gerçekle yüzleştikçe yıkılıyor, acıları her geçen gün azalacağına artıyordu.
Köyde yaşamak artık olanaksızdı.
Yer yer ezilmiş kaputuna, kırık camların, eğilmiş küçük kapıların, karşın birzamanlar ne kadar gösterişli olduğu belliydi. Babasının yıllarca hayalini kurduğu aldıktan sonra üstüne titrediği güzelim araba 'da payını savaştan almıştı. Şimdi yarı hurda haliyle bir köşede duruyor...
Çıkarlar uğruna girişine savaşlarda, onların bir kum tanesi kadar bile önemi yoktu.Yine de en çok zarar görenler, dünya üzerinde oynanan oyunlarda, çıkar savaşlarına hiç haberi olmayan onlar gibi masum insanlar değilmiydi?