Martin Eden yarı otobiyografik bir kitap.
"Gerçek dünya onun kafasındaydı ve yazdığı öyküler kafasındaki gerçeğin parçalarıydı." (sy:85) cümlelerini yazdığı bu kitapta, aslında Jack London'ın hayatından kesitleri okuyoruz. Rıhtımlarda ve çamaşırhanede çalışması, okulunu bitirememiş olması ama kısa sürede kütüphanelerden elde ettiği bilgi ve azimle sanki okula gitmiş gibi olması, öykülerini gazete ve dergilere yollaması ve bu öykülerden birinin birinci olması, yoksullara yardım etmesi.., bunların hepsi Jack London.
Kitabın arkasında da Jack London'ın bir sözü "Martin Eden bendim." Gerçekten de Jack London'ın kendi etinden, kemiğinden, ruhundan, benliğinden yazdığı bu çarpıcı romanda kendisini 'bir öpücük için ölen Tanrının çılgın aşığı' olarak tanımlayan Martin Eden'in amacına ulaşmak için varını yoğunu ortaya koymasını, verdiği yaşam mücadelesini, yitirmediği umudunu ve azmini, cesaretini, aşk sandığı aşkı ve vazgeçişi anlatıyor.