Martin Eden
Jack London
Yorumlar ve İncelemeler
Kitap o kadar yaşamın içinden öylesine içtendi ki...
Başkahraman Martin Eden öyle güzel şeyler öğretti ki bana onu hayatım boyunca unutmayacağım. Bu yıl okuduğum en ağır kitaptı ve bunun için bir ara kitabı suçlayacak oldum ama sonra fark ettim ki kitabın kendine has bir ritmi var.Martin’in hayatının sabır gerektiren bölümlerinde ağır ağır okuyor ve sonlara doğru koşarak ilerliyorsunuz. Bazen hayatımızda istediğimiz kendimize hedef koyduğumuz ‘şeyler’ için kör bir hırsa girerken asla dönüp “Bu koştuğum şey beni ne kadar mutlu edecek?” ya da “Uğruna çaba verdiğim yerde ben ben olmaktan çıkar mıyım?” diye asla sormuyoruz. Martin bana bunu bir kere daha hatırlattı.Günümüz edebiyatına göz kırpan, ısmarlama edebiyata eleştirel yaklaşan ve gerçekten herkesin taptığı parayı örseleyici bir hikaye üzerinden veren “ölmeden önce okunması gereken kitaplar” listeme giren bir 
Jack London klasiği.
Değinmeden geçemeyeceğim bir konu var. Yayınevinin önemini yüzüme tokat gibi vuran bir gerçek varsa o da bu kitaptır.Önsöz okumadan kitaba başlamak huyum değildir. Bunda da ilk kez tanıştığım bir yazar olduğu için hevesle okuduğum önsözün son paragrafında kitabın sonunda ne olacağı yazıyordu. Büyük bir ihtimal yazarın biyografisi ezbere tüm kitaplarına önsöz olarak konuldu. Karınca yayınevi benim için bitmiştir. Kitabı kesinlikle tavsiye ediyorum ama başka bir yayınevi tercih edilmeli.
Mart' ı ne kadar iyi tanıyorsun Jack!
Kitap incelemesine başlarken İngilizce aslından çeviren 
Levent Cinemre' yi yürekten tebrik etmek isterim. Bana göre kitabın sadece çevirisini yapmakla kalmamış, okuru Jack London' la tanıştırmak için elinden geleni yapmış. Ayrıca her zaman dediğim gibi aslından çeviri başarılı olmasa, kitabın kendi dilinde olan başarısının ne önemi var ki?
Ben
Yazarlık Yolu
