Masa dergisi bu ay toplumsal çürümenin tam ortasına kuruyor bu ay
masasını. Susmayı ve kendi kabuğunun içine çekilmeyi bu çağın en büyük suçu olarak nitelendiren Uğur Mumcu’nun izinden; adalet, özgürlük ve emek için, laik Cumhuriyet ve Atatürk devrimlerinin yara almaması için çabalıyor. Çoğunluğun kendi kendine mırıldandığını, buradan yüksek sesle konuşuyor.
Demokrasi ve insan haklarını savunmaktan, ülkü ve ilkeleri korumaktan ödün vermiyor. Okuyarak, araştırarak ve sorgulayarak toplumsal düşünce evrimini gerçekleştirme idealinden vazgeçmiyor. Belki kavga ede ede barışacak, belki bağıra çağıra uzlaşacak ama susmayacak. Birbirimizi yaşatmak için yaşamanın erdemine de elbette bir gün hepimiz varacağız.
Bu zor günlerden hep birlikte çıkacaksak eğer; biliyoruz ki gazeteciler ve gazetecilik
bu çıkışın katalizörü olacaktır. “Bu ülkede sağcı solcu, ilerici gerici yoktur. Namuslular
ve namussuzlar vardır. Siz namuslulardan olun,” der Cemil Meriç. Hatırlamak ve hatırlatmak isteniyor.