Dünyanın silkindiği, yaralarını kaşıdığı ve hepten makyajı akmış şehirler büyüttüğü zamanların ortasındayız. Farkındayız bazen ve bazen sadece geçip gidiyoruz tüm olup bitenin yanı başından. Değişimin değil dönüşümün vaadindeyiz. Zikrimizle bir, fikrimiz de karmakarışık. Maya’lar doğru mu söyledi bilinmez. Son birkaç seneye dönüp bakınca, sanki herkesin kıyameti kendince kopmakta.
Zor zamanların cebinde silah taşıyan akşamlarında biraz sakin kalabilmek tek ümit. Ve yok başka yol, sevmekten ve inanmaktan gayrı. Yok başka omuz, boynu dik tutabilmek için. Okumaktan, inanmaktan, umudun şarkısını göğsünde onurlu bir madalyon gibi taşımaktan başka yok geçit. Öyle ya;
“Son kötü günleri yaşıyoruz belki, ilk güzel günleri de yaşarız belki
Kekre bir şey var bu havada,
Geçmişle gelecek arasında, acıyla sevinç arasında, öfkeyle bağış arasında’’