'Çalışır çabalar sen de zengin olursun oğlum. Dizinde derman, bileğinde bu altın
bilezik olduktan sonra korkma'
dedi. 'Hem kızın babasını tanırım, öyle paraya pula önem veren adam değildir.
O günden sonra Padişah 'ın ülkesine daha iyi yönetilmiş.
Yasalardan sevgi, saygı ve adaleti dışlayan tüm maddeler çıkarılmış. Hapishaneler kapanmış, bütün cezalar kaldırılmış. Gökyüzünden, denizden ve topraktan bereket akmaya başlamış.
Bahar görülmedik güzellikte renkler, kokularla açan yepyeni çiçeklerle gelmiş, yaz güneşi ürünlerin tadına tat katmış, sonbaharın hüzünlü yağmurları toprağı nemlendirmiş, kışın mavi karları ise doğanın üstünü bereketle örterek onu bahara hazırlamış. Her sabah bolluk içinde gözlerini açan halk mutlu bir yaşam sürmeye başlamış.
Padişah'ı eskisinden daha çok sevmiş, ona daha çok saygı göstermişler.
Biz aciz kulların sizin gibi kudretli bir hünkara ne yararı olabilir ki?" diye sormuş boynunu bükerek.
"İster padişah olsun, ister yoksul bir köylü, insanoglunun bazı davranışları var hiç değişmiyor" demiş Padişah. "Sizin
yaşadıklarınız bu davranışlara çok birer örnek. Mesela sen, açgözlülüğün yüzünden gözlerini yitirdin; Demirci paylaşmadığı için önemli bir fırsatı kaçırdı; Kuyumcu ise har vurup harman savurmanın bedelini çok ağır ödedi; Müezzin sabırsızlığı yüzünden sevdiği kadından oldu; Şapkacı kıskançlığı sonucu karısıyla oğlunun ölümüne yol açtı. Sizler insanoğlunun yapabileceği yanlışların canlı birer kanıtısınız. Hep yanımda kalmanızı, bana yol göstermenizi istiyorum."