Çok geç rastlamışlardı birbirlerine. Bunu ikisi de biliyorlardı. Bunu ikisi de bildikleri için, birbirlerini daha derinden, daha içten, daha umutsuz sevmekteydiler.
“Sevda, sonsuzluğun karanlığında ışıldayan bir pınltıdır. Sona eren, sonu önceden bilinen sevdaların ne acılığı vardır, ne tadı. “Bunun böyle olduğunu bilmeyenler sevda denilen hayaletin peşinde boşuna koşmasınlar!”