Bakma bana zengin kızı. Ne senin başına değerli taşlardan taç takabilirim, ne kollarına altın bilezik. Seni altında yatıracak bir çatım bile yok. Bakma bana zengin kızı. Ben. bir yoksul kayıkçıyım...
Asya müziğini Avrupalı kulak hemen ilk dinleyişte anlamaz. Beethoven bütün kült seviyeleri için hemen anlaşılacak bir besteci değildir. Ama masal bütün milletlerin bütün yaşların kültür seviyelerinindir. En koyu Arap sanılan bir masalı, Japon, yahut İngiliz hemen anlar ve sever... masallar insanlığı kaynastirir.
Sen de inanmadığımdan inanmadığıni söylemekten cekinmez, inandığın için taşlanmayi göze alırsan, o yıllardan bir yıl, ülkelerden bir ülkede yaşayan iyiliği bilgisinden, bilgisi iyiliğinden çok adam gibi sonsuz gençliğe kavusursun, oğlum.
Bu bir yürek türküsüdür. Sevişmek gibi acı, sevişmek gibi tatlı, sevişmek gibi karanlık ve aydınlık bir türkü. Bu bir yürek türküsüdür çok uzak günlerde söylenmiş...