Matematik; belli bir eğitimden sonra, kişinin kendi kendisine kazandıracağı bir eğitimden sonra, elde edilen bir yaşama sevincidir, bir insanlık macerasıdır.
Elektrik mühendisliği de mek aslında büyük ölçüde matematik de mek. Elektrik mühendisliğinde yaptığımız işler matematiksel çözümlerden oluşuyor. Örneğin insanlar eskiden elektrik alanıyla manyetik alanı farklı şeyler olarak görüyor lardı, ta ki Faraday'ın 19. yüzyılın başlann da yaptığı deneylere kadar. Bu deneylerden sonra anlaşıldı ki elektrik alanı ve manye tik alan ayn şeyler değil, birbirleriyle ilişki si olan şeyler; birbirlerini üretebilen şeyler. Daha sonra Maxwell matematiksel olarak gösterdi ki bunlar tamamen aynı şeyin iki ayrı görüntüsü. Örneğin bir bardağı elinize aldığınız zaman bu bardağa yandan bakar sanız bir silindirik bardak görüyorsunuz. Fakat alttan baktığınız zaman bir daire gö rüyorsunuz. Demek ki bir türlü bakınca bu na daire diyorsunuz, başka türlü bakınca silindir diyorsunuz. Aynı şekilde elektrik alam ve m_anyetik alan da aynı şeyin iki ay n görüntüsü. Hatta Maxwell'in teorisi daha da ileriye gitti. Gösterdi ki ışık da bunun içinde. Yani ışık, elektrik alam, manyetik alan, üçü de aynı şeyin değişik görüntüleri.
Okullarda, üniversitelerde ancak matematiğin malzemesi verilir. Matematikçi ol mak kişinin kendine kalmış bir serüvendir. Tıp kı felsefe eğitimi görmüş birisiyle filozof arasın da kıyas kabul etmez bir fark olduğu gibi, mate matik eğitimi almış bir kişi ile matematikçi ara sında da insaf sınırlarının ötesinde bir fark var dır. Matematik eğitimi almış bir kişi size çözme niz için güzel problemler bulup getirebilir. Mate matikçi ise size çözümleri ve çözümlerin birbirle riyle şaşılası uyumunu anlatır.
|| • … Newton’un kafasına zaten bir elma düşmemiştir. Leibniz ile arasında olan integral ve diferansiyel hesap tekniklerini “ben önce buldum, sen sonra buldun” kavgasında öne çıkabilmek için bu elma masalını Newton kendisi uydurmuştur.
|| •Matematik Antik Yunanca “matesis”, ben bilirim kelimesinden türetilmiştir. Osmanlılar da “riyazet”, yani “toy taylara başkaldırma eğitimi” kelimesinden türettikleri “riyaziye” kelimesini kullanmışlardır.