Matematik ve Korku sözleri ve alıntılarını, Matematik ve Korku kitap alıntılarını, Matematik ve Korku en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Peki, matematikte bir gün çelişki bulunursa ne olur? Çelişkisine bağlı. Matematikçilerin genel kanısı şu: Gelecekte bir gün matematikte bir çelişki bulunursa, bu çelişki belitlerde bir iki küçük değişiklik yapılarak giderilebilir; olası bir çelişki matematiği yıkamayacağı gibi, sarsamaz bile, olsa olsa şöyle biraz titretir.”
 “Korku denli insanın yönlendiren, zamanına göre güç veren, zamanına göre zayıflatan bir duygu az vardır korkudan nefret, saygı, alay, cesaret, hatta tüm bu duyguların bir alaşımı da doğabilir.”
Adam oğlunu arabasıyla okula götürüyor. Yolda bir kaza oluyor ve baba ölüyor. Çocuk ağır yaralı. Ambulans geliyor. Çocuğu hastaneye kaldırıyorlar. Çocuğun hemen ameliyat olması gerekiyor. Ameliyat masasına yatırıyorlar. Çok geçmeden cerrah içeri giriyor ve çocuğu görür görmez, Ben bu çocuğu ameliyat edemem, diyor, bu benim oğlum.. Acıklı öykümüz bitti... Ne olup bitiyor?
Çocuğun iki babası mı var? Hayır, çocuğun iki babası yok.. Babalardan biri üvey mi? Hayır.. Cerrahın oğlu yaralanan çocuğa çok mu benziyor? Hayır.. Yanıt son derece doğal. Beynimizin nasıl kalplara girdiğine çok güzel bir örnektir bu bilmece. Beynimiz öylesine kalıplaşmış ki, cerrahın kadın olabileceğini, yani çocuğun annesi olabileceğini düsünemiyoruz.
"Bir bilgiye varmak için bir takım varsayımların tartışmasız kabul edilmesi gerekmektedir. Bu varsayımlar genellikle öylesine doğaldır ki, matematiğe yabancı birisi bu varsayımların ayrımına varamaz bile."
“On kuyumcuya bir kral onar gramlık onar altın yüzük yaptırmış. Kuyumculardan biri hilekarmış, yüzüklerine az altın koymuş. Hilekar kuyumcunun yüzüklerinin her biri 9 grammış. Tek bir tartıda hilekar kuyumcuyu nasıl bulursunuz?”
Uygarlıklar arasında bende en çok hayranlık uyandıran Eski Yunan uygarlığıdır. Matematikte, bilimde, felsefede ve sanatta akıl almaz bir düzeye erişmişlerdir. Ne var ki, İsa'nın doğumunu izleyen birkaç yüzyıl içerisinde Hristiyan bağnazlığı bu ilerlemeyi durdurmuştur. Durdurmakla kalmamış, geriye bile götürmüştür.
“ araştırmanın yaşı yoktur. On beş yaşında yaptığım sözümona araştırmalarından aldığım zevk, bugün profesyonel bir matematikçi olarak yaptığım araştırmalardan aldığın zevkten bir dirhem daha az değildi.”
Matematik doğaldır. Ne denli soyut olursa olsun, matematik insanların buluşu değildir. Matematik insanlardan bağımsızdır. Matematik yapmak demek doğanın yasalarını, zekâsını anlamaya çalışmak demektir.
Bilinse ne olur bilinmese ne olur? demeyin. Yanıtı bilinmeyen her soru ilginçtir, üzerinde düşünmeye değer. İnsan yalnızca "düşünen hayvan" değildir, nedenli nedensiz düşünen hayvandır.
“ilkokul çocuklarının bile anlayabilecekleri bu kanıtların ne yazıkki çoğu çocuk bilmez. Oysa olağanüstü güzellikteki bu kanatları erken yaşlarda görmek bütün bir yaşamı değiştirebilir.”
“Çocuklarımızın matematikten, araştırmadan, soru sormaktan, bilmediklerinden korkmamaları, korkularını yenebilmeleri için ne yapabiliriz? Çeşitli yollar, yöntemler önerilebilir. Matematikçilerin çoğu oyun sever, çünkü oyun oynayarak matematikçi olmuşlardır ve matematik de bir tür oyundur. Matematik, felsefe gibi, sanat gibi, her şeyden önce dalga geçmektir. Çalışan matematikçinin dürtüsü topluma yararlı olmak gibi soylu düşünceler değildir. Her insan gibi topluma, insanlara yararlı olmak ister matematikçi. Ama ilk amacı bu değilidir. ‘Aaa ne güzel problem’ der matematikçi. ‘Bunu çözerken amma da dalga geçeceğim’ der. Ve çocuksu bir coşkuyla işe koyulur.”
“Eğlenmek için illa kahkaha ya da göbek atmak gerekmez! Kimileyin ciddi bir iş yaparak da eğlenilebilir. Matematik, her şey gibi, ancak emek verildikçe sevilir. Önemli olan çalışmak, emek vermek. Gerisi kendiliğinden gelir.”