Kant’a göre akıl, görüsel karşılıkların idrakini mümkün kılan unsurların bir bölümünü barındıran bir yeti değildir. Aklın faaliyeti, Kant’a göre, müdrike yoluyla kavranan nesneler üzerinden yürüttüğü muhakemelerden ibarettir. Bu nedenle Kant, akla ait saf unsurları (aklın idealarını), muhakeme biçimlerinin tasnifinden yararlanarak belirleme yoluna gider. Akıl Kant’a göre, tecrübenin tesisini mümkün kılan bir yeti olmadığından, aklın tecrübeye ilişkin kullanımı “tesis edici” değil, “düzenleyici” olmak durumundadır. Aklın “tesis edici” kullanımı, Kant’a göre, Schein’a yol açtığından, aklın faaliyeti transandantal analitiğin değil, transandantal diyalektiğin konusuna girmektedir. s. 52