Matmazel Noraliya'nın Koltuğu

Peyami Safa
Türk edebiyatına psikolojik öğeleri yerleştiren ilk yazarlardan olan Peyami Safa, Fatih-Harbiye ve Dokuzuncu Hariciye koğuşu gibi muhteşem eserlerinden sonra, bu defa Matmazel Noraliya'nın Koltuğu ile Alkım Yayınları'nda... İki kültür arasında sıkışıp kalmış bir kadının çok genç yaşta hayata kapılarını kapamasının hikayesi Matmazel Noraliya'nın Koltuğu... Psikolojik sorunları olan bir gencin içindeki çalkantılarla mücadele etmek ve saklanmak için gittiği bir evde ölmüş bir kadının yürek paralayıcı hayatının, başkalarının anlatımlarıyla ve günlüklerle aydınlanmasının serüveni...
317 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 1949
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

319 syf.
9/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Öncelikle bu inceleme diğer incelemelerime nispeten biraz daha uzun olacak, şimdiden okuyacak olanları uyarmakta fayda görüyorum. Zira kitap dolu doluydu ve birçok şey üzerinde düşünmemi sağladı. Bu yüzden biraz edebiyata dair görüşlerimi de içerisine katarak sohbet havasında bir şeyler yazmak istiyorum. Ancak sohbet ederek ve üzerine konuşularak
Matmazel Noraliya'nın Koltuğu
Matmazel Noraliya'nın KoltuğuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 20178,6bin okunma
319 syf.
10/10 puan verdi
·
8 günde okudu
İlk defa Peyami Safa okumuş birisi olarak bu kitabı fuarda yoğun öneriler üzerine almıştım. Övülmeyi gerçekten de fazlasıyla hak ediyormuş... Peyami Safa'nın kaleme aldığı romanları içerisinde kendisinin de en fazla beğendiğini ifade ettiği ve Türk edebiyatının en ciddi psikolojik romanı olarak kabul edilen eser histerik bir ruh hali içerisinde olan Ferit karakterinin girdaplı ruh halleri, gel gitler ile dolu aşk hayatı, halüsinasyonları ve gerçekleri arasında gidip gelmeleri üzerine kurulu. Ferit de yaşadığı bu olaylar sonucu felsefe ve mistik dünya görüşleri üzerinde kafa yormaya başlıyor. Karakterin halüsinatif olaylara karşı düşünceleri çok yoğun ve tüm bunlar olurken, yazar sanki sizi de onunla birlikte eserde yaşatıyor. Psikolojik çözümlemeleri ve anlatım tarzı biraz ağır, ama diğer taraftan da çok başarılı. Zaten eseri bu kadar güzel ve özel kılan da bu. Matmazel Noraliya'nın Koltuğu'nun üzerinizde çok başka bir etkisi olacak, bu roman için geç kalmayın derim, mutlaka kitaplığınızda yer almalı. Keyifli okumalar...
Matmazel Noraliya'nın Koltuğu
Matmazel Noraliya'nın KoltuğuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 20178,6bin okunma
319 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Bizim Büyük Kibirliliğimiz.
İş bu inceleme dostlarıma bir ince sitemimdir. Merhabalar, Bu incelemeye kendimi kınamakla başlamak istiyorum, yıllar var bu kitabı alalı ve Peyami Safa’nın kişiliğinden pek hoşnut olmadığım için önyargılı davranıp hiç okumaya niyetlenmedim, he neden aldın derseniz o zaman ismini ve içimde geçen bi alıntıyı beğenmiştim. (evet kapağına, ismine
Matmazel Noraliya'nın Koltuğu
Matmazel Noraliya'nın KoltuğuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 20178,6bin okunma
320 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Matmazel Nuriye'nin Koltuğu
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki Peyami Safa’nın ismi Fyodor Safa veya Lev Peyami olsaydı bugün dünya klasiklerinin başında Peyami Safa’nın kitapları gelirdi. Matmazel Nuriye’nin koltuğunu okurkenki aldığım hazzı ne Karamazov Kardeşler’den aldım ne de Anne Karenina’dan. Kitap 2 bölümden oluşuyor. Birinci bölüm daha çok Ayaşlı ile
Matmazel Noraliya'nın Koltuğu
Matmazel Noraliya'nın KoltuğuPeyami Safa · Beta Kitap · 20188,6bin okunma
319 syf.
9/10 puan verdi
Bazı bölümleri aşırı beğenmekle beraber bir iki bölümü pek beğenmedim ama elbette genelini beğendim. Güzel bir kitap, farklı hayatlar, değişik olaylar... Kitaba ismini veren Matmazel Noraliya daha çok işlenmeliydi, bana göre en güzel kısım olan ve en beğendiğim kısım matmazel Noraliya'nın hikayesiydi ama yüzeysel işlenmiş daha geniş ele alınmalıydı, böyle daha güzel duygular yaşatabilirdi. Kötü değil zaten ve Peyami Safa'nın diğer kitaplarını okuma sebebim var artık. İyi okumalar.
Matmazel Noraliya'nın Koltuğu
Matmazel Noraliya'nın KoltuğuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 20178,6bin okunma
320 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Öncelikle böyle bir eseri kendi dilimizde okumanın büyük bir şans olduğunu düşünüyorum. Edebiyatımızın nitelikli, dili yetkin kullanan yazarlarının olduğunu görmek mutluluk verici. Peyami Safa'da bu kitabında mükemmel bir anlatımla ve psikolojik analizle ortaya güzel bir eser çıkarmış. Gayet keyif verici bir kitaptı.
Matmazel Noraliya'nın Koltuğu
Matmazel Noraliya'nın KoltuğuPeyami Safa · Beta Kitap · 20188,6bin okunma
319 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Ferit, Ferid, Fer-id; id'den ego'ya
Peyami Safa'dan okuduğum ikinci kitap. Kitaplarında en sevdiğim şeyler ruh tahlilleri oluyor genelde. Karakterlerin zaman içerisinde geçirdikleri gelişimi çok güzel okuyucuya aktardığını düşünüyorum. Dil canbazlıkları da cabası okumaya başladıkça kelimelerin büyüsüne kapılıyorum ve beni o kelimeler arasında bir gül bahçesine konuk ediyor.
Matmazel Noraliya'nın Koltuğu
Matmazel Noraliya'nın KoltuğuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 20178,6bin okunma
312 syf.
9/10 puan verdi
Peyami Safa... Okudukça eserlerini; iyi ki bizden, iyi ki bizim diyorum. Bilgisine, uslubuna her dem hayran kaldığım bir yazar... Edebiyat dünyasına psikoloji, sosyoloji, felsefe inceleme, deneme gibi çeşitli alanlarda eserler bırakan değerli bir yazarımız Peyami Safa... Matmazel Noraliya' nın koltuğu kitabına gelirsek yoğun bir psikolojik roman olmasına rağmen dönemin toplumsal yapısına da değinen bir kitap. Açık söylemek gerekirse kitabın adına yönelik merakım oldukça fazlaydı. Ve hikayesini de öğrenince merakıma değdi doğrusu. Roman iki bölümden oluşuyor. İlk bölümde çeşitli sebeplerden ötürü buhranlar yaşayan , ana karakter Ferit'i ve çevresindeki insanları çok az diyaloglar, bol tespit ve psikolojik tahliller eşliğinde tanıyoruz. Materyalist ve hedonist düşünce yapısıyla insanlara yaklaşan Ferit romanın ikinci bölümünde, yaşadığı büyük değişimle insanları önemseyen, değer veren "ruh"çu bir şahsiyete bürünür. Ve bu değişim sürecinde de Matmazel Noraliya'yı tanıyoruz. Olayların odak noktası Ferit olduğu için Olay örgüsüne bağlandıkça Ferit'in gözlerinden görmeye başlıyorsunuz her şeyi. Bu yüzden romanda geçen o yoğun parapsikolojik olaylar sizi etkisi altına alabilir. Ferit'in kendi karanlık duvarını yıkıp benliğini bulma yolundaki adımları güçlendikçe de hikayedeki o yoğun sisin dağıldığını yani Ferit karakterindeki ruhsal iyileşmeyi hissedebiliyorsunuz. Psikolojiye hükmeden ayrıca düşündüren eserler okumayı seviyorsanız, listenize ekleyin.
Matmazel Noraliya'nın Koltuğu
Matmazel Noraliya'nın KoltuğuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 20178,6bin okunma
319 syf.
·
Puan vermedi
Delilik şüphesiz aptallıktan iyidir. Delilik var olmuş bir zekânın yok oluşudur; aptallık, var olmamış bir zekânın var olmamağa devam edişidir. Deliliğin hiç olmazsa mazisi şanlı. Aptallığın şerefli bir tarihi bile yok.
Matmazel Noraliya'nın Koltuğu
Matmazel Noraliya'nın KoltuğuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 20178,6bin okunma
319 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Roman biri siyah biri beyaz olmak üzere iki bölümden oluşur. Birinci bölümde Ferit’in materyalist, positivist dünya görüşü ve nihilist tavrını görüyoruz. Şüpheden tereddüte, retten kabule geçiş ikinci bölümde, Büyükada da gerçekleşir. Romanda ruhî bir hastalık söz konusudur. Psikolojiden parapsikolojiye oradan da metafiziğe kayar. Ferit'in
Matmazel Noraliya'nın Koltuğu
Matmazel Noraliya'nın KoltuğuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 20178,6bin okunma

Yazar Hakkında

Peyami Safa
Peyami SafaYazar · 125 kitap
Peyami Safa (d. 1899, İstanbul - ö. 15 Haziran 1961), Türk hikâye ve romancısı. Server Bedi takma ismini de kullanan yazar romanlarının yanı sıra, düşünsel yapıtları, polemikleri, köşe yazarlığı ve gazeteciliği ile de tanınır. Servet-i Fünun dönemi şairlerinden İsmail Safa'nın oğludur. Sivas'a sürgüne gönderilen babasının orada ölmesi üzerine 1901 yılında iki yaşında yetim kalmış, bu yüzden "Yetim-i Safa" adıyla anılmıştır. Babasız büyümenin acılarının yanı sıra, sekiz dokuz yaşlarında yakalandığı bir kemik hastalığı dolayısıyla 17 yaşına kadar, bu hastalığın fiziksel ve ruhsal bunalımlarını yaşamıştır. Doktorlar kolunun kesilmesinde karar kılmış, fakat Safa bunu kabul etmemiştir. Daha sonraları bu günlerdeki tecrübelerini "9. Hariciye Koğuşu" adlı romanında okurlarıyla paylaşır. Hastalık ve savaşın yol açtığı maddi sıkıntılar dolayısıyla öğrenimini sürdürememiş, 13 yaşında hayatını kazanmak ve annesine bakmak için Vefa İdadisi'ndeki öğrenimini yarıda bırakmıştır. Karton Matbaası'nda bir süre çalışan Peyami Safa, Posta - Telgraf Nezareti'ne girmiş, I. Dünya Savaşı'nın başlamasına kadar orada çalışmıştır (1914). Daha sonra Boğaziçi'ndeki Rehber-i İttihat Mektebi'nde öğretmenlik yapmaya başlamıştır. Dört yıl çalıştığı bu okulda, hem öğretmiş, hem de kendi çabasıyla Fransızca'sını ilerletmiştir. Buradaki izlenim ve deneyimlerini "Biz İnsanlar" adlı eserinde kullanmıştır 1918 yılında ağabeyi İlhami Safa'nın isteğine uyarak öğretmenlikten ayrılmış ve birlikte çıkardıkları "20. Asır" adlı akşam gazetesinde "Asrın Hikâyeleri" başlığı altında yazdığı öykülerle gazetecilik yaşamına başlamıştır. İmzasız olarak yazdığı bu hikâyelerin tutulması üzerine Server Bedi takma adını kullanmaya başlayan Peyami Safa, daha sonra 1921'de Son Telgraf gazetesinde yazmış, oradan da Tasvir-i Efkâr'a geçmiştir. Daha sonra Cumhuriyet gazetesine geçmiş, 1940 yılına kadar bu gazetede fıkra ve makalelerinin yanı sıra, roman da tefrika etmiştir. 1960'lı yıllara kadar başta Milliyet olmak üzere birçok gazete ve dergide yazan Peyami Safa 27 Mayıs'tan sonra Son Havadis gazetesinde yazmaya başlamıştır (1961). Aynı yıl Erzurum'da yedek subaylığını yapmakta olan oğlu Merve'nin ölümü üzerine büyük bir sarsıntı geçiren Peyami Safa, iki üç ay sonra İstanbul'da vefat etmiştir. Edebî hayatı İlk romanlarında sola yakın görüşler taşıyan Peyami Safa, bir hastanın psikolojisini anlattığı otobiyografik romanı Dokuzuncu Hariciye Koğuşu'nu (1931) Nazım Hikmet'e ithaf etmişti. Bu roman hariç, 1922-1939 yılları arasında yazdığı Mahşer (1924), Şimşek (1928), Fatih-Harbiye (1931) ve Biz İnsanlar (1939) adlı romanlarında Doğu-Batı sorunsalını karakterlerde somutlaştırarak işledi. Safa, bu romanlarında, ruh hallerini çözümlemede, kurguda, dilinin kıvraklığında, anlatım tekniklerindeki denemelerde başarılı bulunurken romanlarında düşünceyi öne çıkarması dolayısıyla eleştiriler aldı. II. Dünya Savaşı sırasında Nasyonal Sosyalistlere yakınlaşmasıyla dikkat çeken Safa'nın gerçekçi roman çizgisi Matmazel Noraliya'nın Koltuğu (1949) ile mistisizme yöneldi. İlk uzun hikâyesi "Gençliğimiz"i 1922 yılında neşreden Peyami Safa, para kazanmak amacıyla yazdığı kitaplarında, ilk defa ağabeyi İlhami Safa'nın takma ad olarak kullandığı, annesi Server Bedia Hanım'ın adından uyarladığı Server Bedi müstear adını kullanmış, bu takma adla yüzlerce eser vermiştir. Bunlar arasında en sevilenler Cingöz Recai macera romanları ile Cumbadan Rumbaya adlı romanı olmuştur. Peyami Safa, Türk kültür yaşamında yayımlandığı yıllarda hayli etkili olmuş Hafta, Kültür Haftası (1936, 21 sayı) ve Türk Düşüncesi (1953-1960, 63 sayı) dergilerini çıkarmıştır. Asıl ününü romancı olarak yapan Peyami Safa, bazı uzun öyküleri ile de dikkati çekmiş, yazar Batılı kaynakların bir "Zalim" olarak tanıttıkları hun hükümdarı Attila'yı aklamak amacıyla aynı adda bir de tarihsel roman yazmıştır. Tüm bu üretkenliğine rağmen yeterince tanınmamış ve tanıtılmamıştır. Hakkında yapılan çalışmalar Prof. Dr. Mehmet Tekin, Doç Dr. Mehmet Önal ve Dr. Nan a Lee Peyami Safa hakkında birer doktora tezi vermişlerdir. Beşir Ayvazoğlu'nun yazar (Peyami Safa) hakkında Ötüken Yayınları'ndan çıkmış, biyografik bir eseri bulunmaktadır. Zülfikar Uğur Yıkan, 2004 yılında Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü bünyesinde "Peyami Safa'nın Server Bedi İmzalı Romanları" konulu Yüksek Lisans tezini hazırlamıştır. Yazar-çevirmen Sabri Kaliç 2011 yılında Peyami Safa'nın "Dokuzuncu Hariciye Koğuşu" romanını "Exterior Diseases - Ward: 9" adıyla İngilizceye çevirmiştir. Ayrıca internet üzerinde Peyami Safa hakkındaki bilgilere ulaşabilceğiniz " peyamisafa.biz " şeklinde bir internet adresi mevcuttur.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.