Matüridide Bilgi Problemi

Hanifi Özcan

En Beğenilen Matüridide Bilgi Problemi Gönderileri

En Beğenilen Matüridide Bilgi Problemi kitaplarını, en beğenilen Matüridide Bilgi Problemi sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Matüridide Bilgi Problemi yazarlarını, en beğenilen Matüridide Bilgi Problemi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir şeye, yeterli delil olmaksızın inanmak, her yerde ve herkes için yanlıştır.
Sayfa 181Kitabı okudu
Reklam
1998 syf.
·
Puan vermedi
okul zamanı finaller için okurken mezuniyetten sonra bir daha okurum deyip uzun zamandır rafta tozlanmaya bıraktığım bu kıymetli eseri, yıllar sonra elime alıp tekrardan bitirmenin mutluluğunu yaşıyorum Mâtüridî'yi tanımaya başlamanın verdiği heyecan hâlâ yerinde duruyordu, sevindim. Gerçekten âlim olan insanların düşünce dünyalarını nasıl şekillendirdiklerini okumak muazzam doyurucu bi eylem oluyor. Nasıl düşünmüşler, niye böyle düşünmüşler, bunca şey akıllarına nerden nasıl gelmiş, kavramlaştırdıkları olaylar nelerdir tarzındaki sorulara cevaplar bulmak onlara bir kere daha hayran bırakıyor zihnimi. Bilgi nedir, nasıl tanımlanır, bilginin İslâmiyetteki yeri nedir tarzında soruların Mâtüridî'nin kitaplarından günümüz okuyucusunun anlayacağı şekilde tasniflenerek ve bazı yerlerde de batı filozoflarıyla kıyaslanıp olayın daha iyi anlaşılması sağlanarak, istifade etmek isteyenlere sunulmuş kaynak bi eser mesabesinde birkaç kere okunup kenara bırakılmayacak kadar kıymetli bir çalışmadır.
Matüridide Bilgi Problemi
Matüridide Bilgi ProblemiHanifi Özcan · Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı · 23618 okunma
Süje-obje ilişkisi, bilgi teorisinin temelini teşkil etmektedir. Çünkü her bilgi teorisi, süje ile objenin ne olduğunu, aralarındaki ilişkinin nasıl bir ilişki olduğunu ve süje ile objenin birbirlerine nasıl bağlandıklarını açıklamak zorundadır.
Sayfa 42
İlim’in âlim’le, âlim’in ilim’le tanımlanması gerekir.
Sayfa 36
Reklam
Kuran, akil bulunmayinca duyu verilerinin bir degeri olmadigini belirtir.
Sayfa 137 - IFAV
Epistemoloji
Câhiliy döneminde "ilm"in zıddı "zan"dır; genellikle bilindiği gibi "cehl" değildir. Çünkü "cehl", bazı şiirlerde farklı olarak kullanılmakla birlikte, o dönemde genellikle "ilm"in değil "hilm"in zıddıdır. Nitekim İslam öncesi dönemi ifade etmek için kullanılan "Cahiliye" sözünün de, "ilm"in değil, "hilm"in zıddı olan "cehl'den türemiş olduğu ileri sürülmektedir.