Sünni kelam alimleri,Usulü’d-din adıyla kelami mahiyet arz eden eserler yazmışlardır. Eş’ari kelamcısı Abdülkahir el-Bağdadi’nin Usulü’d-din’i ile Matüridi kelamcısı Ebü’l-Yüsr el-Pezdevi’nin aynı isimdeki eseri bunlara örnek gösterilebilir.
Elinizdeki eser, Matüridi kelamcılarından ve İmam Matüridi’nin öğrencisi olan Semerkandlı Hanefi alim Ebu Seleme Muhammed b.Muhammed es-Semerkandi’nin Cümelü usuli’d-din isimli eseridir.
İmam Matüridi’den sonra aslında Ebu Hanife’den ilham alan Matüridi’de zirvesini bulan kelamcı Hanefi çizginin Ebü’l-Yüsr el-Pezdevi’ye(ö.493/1100) kadar olan yaklaşık bir buçuk asırlık süre boyunca kendini gösterememiş veya başka bir deyişle arka planda kalmış olduğu malumdur. İşte Cümelü Usuli’d-din, bir nevi küçük gaybet olarak niteleyebileceğimiz bu dönemde hacmi küçük ama en azından nadirat kabilinden olması sebebiyle temsil gücü büyük bir eserdir. Kimliği tam olarak tesbit edilemeyen, ancak babasının adından (Ebu Zekeriyya Yahya b. İshak) hareketle İbn Yahya (ö.IV/x.yüzyılın ikinci yarısı) olarak tanınan alime ait Şerh’iyle birlikte Cümel, dönemin sayılı kelam geleneği taşıyıcılarından biridir.