Brimir çocuklara dönüp durumu düşündü. Şayet taştan bir kalbi olursa artık arkadaşa ihtiyacı kalmayacaktı. Çelikten bir kalbi olursa her şeye kayıtsız kalacaktı.
“İkisini de istemiyorum,” dedi. “Taş ya da çelik kalpli olacağıma ölmeyi tercih ederim.”
“Geceleri uykuya daldığınızda Rüyalar uyanır. Küçük böcekler gibi sürünerek kulağınızdan içeri girer, beyninizin içinde yürür ve gece boyunca garip hikâyeler anlatırlar. Bu hikâyeler bazen o kadar eğlencelidir ki uyanmak istemezsiniz. Ama bazen de korkunç olurlar. İşte o zaman tekrar uyumaya korkarsınız. Ben rüyaların nasıl gerçekleşeceğini biliyorum.”
Brimir, “Rüyaların gerçekleşebileceğinden emin misin?” diye sordu. “Benimkiler çok tuhaftır.”
“Bence bulutlar, buraya kafamıza işemek için gelmiş yünlü koyunlara benziyorlar,” dedi ardından bir kahkaha patlatarak.
“Iyy, ne kadar da iğrenç koyunlar bunlar,” dedi çocuklar.
“Bir de üstümüze pislemedikleri kaldı.”