Mavi Ring
Fuat KavMavi Ring Quotes
You can find Mavi Ring quotes, Mavi Ring book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Gerçekten
de zafer; hep karşı tarafı “ezmek” midir? Bir ordunun başka bir
orduya, bir rakibin kendi rakibine, bir kişinin başka bir kişiye
“boyun eğdirmesi” midir?
İnsanlara, “en korkutucu olan şey nedir” diye sorulursa, büyük
bir ihtimalle ölüm cevabı olacaktır. Ölüm soğuktur, ürkütücü ve
korkutucudur. Yaşam ne kadar güzelse, ölüm de bir o kadar kötüdür.
Aydınlık ruhu ne kadar açarsa, ölüm de bir o kadar karartır ruhu.
Doğuş ne kadar mutluluğu ifade ediyorsa, ölüm de bir o kadar mutsuzluğu ifade ediyor.
Kim bilir???
Kim bilir berrak, güzel ve mavinin egemen olduğu gecenin bu
sessizliğinde kaç kaçamak aşk yaşanacak? Uzaktan görünen ayın şavkında kaç sevgili el ele tutuşacak?Halka halka açılan mehtabın
şavkında kaç aşık mutluluk gözyaşı dökecek? Kaç aşık birbirlerine
elveda demeden ayrılacak veya kaç sevgili “bir daha asla” diyecek...
gecenin bu sessizliğinde?
Yaşam ağır da gelse, onu seviyorlardı. Zaten güzel bir yaşam için katlanmıyorlar mıydı bütün bu ağır koşullara? Özgür ve onurlu bir yaşam için güncel yaşamlarını sırtlarında ağır bir yük haline getirmişlerdi. Bugünün ağır yaşamını, yarının güzel yaşamının mayası yapacaklardı. Bunu biliyorlardı ve bu bilinçle çıkmışlardı yola.
Her şey dar gelmişti, her şey bir diken olup batmıştı ruhuna,
her şey bir tuzaktı, evet her şey bir tuzaktı. Bulamamıştı dostluğu,
arkadaşlığı, yakınlığı, insan sevgisini. Bakışlar soğuktu ona,
merhabalar içten değildi, ilişkiler donuk ve içten olmaktan uzaktı.
Yapay olan hayat onu vurmuştu derinden, çıkarlar üzerinde kurulmuş
olan ilişkiler bir hançer gibi girmişti yüreğine, bencillik ve bireysel
kurtuluş felsefesi zehirli bir ok gibi beynine saplanmıştı.
Kötülük, adaletin güçlü olanın eline geçtiği andan itibaren baş göstermiştir.
Eğer bir yerde adaletsizlik bu kadar açık dayatılıyorsa, direniş de en az onun kadar açık olmalıdır.
İstanbul’un kaldırımlarında kaç dilenci sabahlayacak, Beyoğlu sokaklarında kaç çocuk tiner çekecek? Kaç kadın kendi vücudunu izbe köşelerde satışa çıkaracak? Çocuğunun tedavi parasını bulamayan kaç anne ve baba acının pençesinde kıvranacak bu gece? Kalın enseli, şiş göbekli burjuvaların içki masalarında kaç kadın meze olarak sunulacak? Kaç yoksul çocuk, çikolata çaldığı için karakolda sabahlayacak? Şimdi, bu saatlerde Diyarbakır’ın daracık sokaklarında kaç bilge sinsice izleniyor acaba?Ve bu gece Filistin askısında kaç beden asılı kalacak? Bu pürüzsüz gecede, sorgu evlerinde kaç kadının bedeni kirletilecek?
Eğer bir yerde adaletsizlik bu kadar açık dayatılıyorsa, direniş de en az onun kadar açık olmalıdır.