Home
Search
Explore
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.32
Mavi Saçlı Kız
Burçak ÇerezcioğluMavi Saçlı Kız Reviews
You can find Mavi Saçlı Kız reviews, Mavi Saçlı Kız book reviews, Mavi Saçlı Kız ratings on 1000Kitap.Bir kitaba nasıl nerden başlayacağımı ilk defa bu kadar şaşırdım. Bittiği gibi açıkçası sizinle paylaşmak istedim. Benim için çok çok özel bir kitap. Bazen insanların ismin nereden geldi diye sorduğu zamanlar hiç düşünmeden söylerdim. Ve gerçekten etkileyici özel bir ismim olduğunu düşünüyorum. 95 senesinde vefat eden Burçak'ın 94 senesinde doğan benim için güzel bir anlamı oldu. Ve gelelim kitapta nelerden bahsettiğine..bir genç kızın günlüğü okudukça hafif tebessüm ediyorsunuz. Eğlence hayatı, arkadaşlıkları ve geleceği bu kadar hissetmesi ve yinede her seferinde moralini bozmadan hayatını akışında yaşaması ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Hep erteledim okumayı beni gerçekten etkisinde bırakır mı diye. Uzun zaman etkisi benden geçmeyecek gibi. Seni ve ismini yaşadığım sürece özel kılacağım. Fotoğraflardaki gülüşün, enerjin öyle güzel ki unutulmayacaksın..
Bu kitabı ilk kez ortaokuldayken (2010 yılıydı) sınıf arkadaşımda görmüştüm ve daha sonraki günlerde adından dolayı merak ederek okul çıkışı almıştım bu kitabı. Okuldan eve giderken bir apartmanın önünde oturup inceleye inceleye okumuştum kitabı ve kitap hakkında bir fikir sahibi olmuştum. Burçak Çerezcioğlu günlüğünde okul hayatını, arkadaşlarını, kan kanseri oluşunu ve kanseri yenmesini anlatıyordu. Aradan bir buçuk saat geçtiğini anlayamamıştım bile incelerken. Eve geldiğimde bir çırpıda okumuştum kitabı ve çok etkilenmiştim. Daha sonra defalarca okudum kitabı. Kitabı her elime aldığımda okudum. Sayısını hatırlamıyorum bile. Bu kitabı daha sonraki yıllarda arkadaşıma verdim ve seneler sonra bu kitabı tekrar okumak istediğimde yeniden satın aldım ve okudum. Burçak Çerezcioğlu hep ailesinden kimsenin ölümünü görmek istemediğini söylüyordu günlüğünde. Fakat ne yazık ki ailesi onun ölümünü gördü. Keşke bu gencecik yaşında kansere yenik düşüp ölmemiş olsaydı, ikinci kez kanseri yenebilseydi. Burçak eğer yaşasaydı hayatı nasıl olurdu, her şey istediği gibi ilerler miydi? Çok merak ediyorum. Bir de Hakan şu anda ne yapıyor, bunca zamana kadar ne yaptı onu da çok merak ediyorum. Hakan’a da bu arada Burçak gibi bir kıza haksızlık ederek çok kızdığımı söylemeden geçmek istemiyorum fakat Burçak’ın gözünden Hakan’ı biliyoruz. Hakan’ın gözünden hiçbir şey bilmiyoruz maalesef. Bilmeyi isterdim doğrusu.
Nur içinde yat güzel insan. Günlüğün basıldığı için bence bundan mutluluk duyuyorsundur, günlüğünde de hep günlüğünün basılmasını istediğinden bahsediyordun. Hayalindi.
Hayatta her şeye kusur bulan bizlere...
Burçak'ın yazdıklarını okuyun... Bizler hayata kusur arayarak bakarken, hayatın en ufak detayını bile kaçırmak istemeyen, hayata tutunmaya çalışan küçük bir kızın yaşam mücadelesini okuyoruz. Başına gelmeyeceğini düşündüğü, başkalarının başına geldiğinde üzüldüğü bir hastalığı yaşayan ve bu süreçte kendisine arkadaş olarak günlüğünü seçen küçük bir kız görüyoruz. Okurken bu küçük kızın acılarını, sevgilerini, umutlarını, hayata tutunma çabalarını sanki karşımızda dostumuzla dertleşiyormuşcasına derinden hissediyoruz.
Tavsiye üzerine okuduğum ve bende mükemmel bir etki bırakan bu kitabı herkese şiddetle tavsiye ediyorum.
Hayatınızın ufacık da olsa bir kısmında Burçak'a da yer vermeli ve onunla tanışmalısınız.
Kitap hakkında öznel görüşüm
Bu kitapla ilk tanıştığımda 12 yaşımdaydım. Kütüphane raflarını karıştırırken gözüme ilişti ve duygusal bir bağ kuracağımı anlamışcasına elime alıp yalnızca kapağına bile hayranlıkla baktım. Lösemi hastası bir kızın güncesi olduğunu öğrendiğimde ise okumamın pek de kolay olmayacağını anlamıştım. Beni en çok üzen şey ise artık hayatta olmayan birinin öyküsüne ortak olacağımdı. Kitabı okurken yer yer gülümsedim, hayatın rutinlerinden yer yer sıkıldım ama en çok da ağladım. Bu kadar çok etkilenmemin sebebi belki de lösemi nedeniyle bir yakınımı kaybedişim ve birkaç tanıdığımın da lösemiyle savaşmış olmasıdır. Ama yakınımda hasta olan birileri olmasa da ben yine çok hüzünlenirdim, biliyorum. Çünkü ben her ne kadar yakından tanımasam da birçok insan Burçak ÇEREZCİOĞLU ile aynı kaderi paylaşıyor. 'Ne kadar zor bir hastalık olduğunu biliyoruz.' diyebilirsiniz. Ben de bildiğimi sanıyordum. Hastalığın özellikle son günlerinde insan nasıl acı çekermiş bir hastanın kaleminden okumak insanı derin bir üzüntüye en çok da artık bir şey yapamayacak olmanın çaresizliğine sürüklüyor. Yani sevgili okur arkadaşlarım, gerçekten insan olanlar için bu kitabı okumak biraz cesaret istiyor.
Mavi Saçlı Kız
Kendi küçük, cümleleri büyük Burçak'ın hikayesi.
Okuyup da uzun yıllar etkisinde kaldığım çok az kitap vardır. Mavi Saçlı Kız'ın onlardan biri olacağını şimdiden biliyorum.
Canınızı acıtan, hayatta ölüm diye bir şeyin var olduğunu ama buna rağmen var gücümüzle hayata tutunmamız gerektiğini yüzümüze çarpan bir kitap.
288 syf.
8/10 puan verdi
Bir kız tanıdım. Adı Burçak. Daha 14'ünde hayatın gerçekleriyle savaşmak zorunda bırakılan bir çocuk o. Bütün zayıflıklara rağmen güçlü bir savaşçı aynı zamanda. Hayalleri var onun, yarınları, yapmak, olmak istedikleriyle kısacık bir yaşam... Dinliyor, izliyor, yazıyor ve her şeye rağmen yaşama tutunmaya çalışıyor. Seviyor, aşık oluyor ve dostluklar kuruyor. Burçak'ın hayatına tanık olun. Satırlarında hayat bulun. Siz de sevin, aşık olun ve yaşayın. Yaşadım diyebilmek, devam edebilmek veya her şeye rağmen savaşabilmek için mücadele edin. Hayat kısa ve görüyorsunuz ki hiçbir şeye değmiyor.
21 Nisan 2020
21.12
Mavi saçlı kız
Burçak çerezcioğlu
Kitap küçük masum Bi kızın günlüğünü (anılarını, yaşama sevincini, ölümünü, aşk konularını) ele alıyor.
Hayat çok kısa..
Bu tarz kitapları okumaya yüreğim dayanmıyor.
Seneler önce okumuştum bu kitabı ama ne zaman adını duysam yada Bi yerde bu kitapla karşılaşsam hala yüreğim (anlamlandıramadığım duygular) sızlıyor..
Sabahları hasta uyanmanı istiyorum
Hastaysan eğer, yaşıyorsun demektir. 'Alıntı'
Bu kitabı lise sıralarındayken Dil ve Anlatım öğretmenim Arzu Gürbüz önermişti. İlk kitap alışverişimde temin etmiş ve bir solukta okumuştum. Burçak'ın yaşadıklarını, onun kaleminden okumak empati gücümü arşa çıkarmış, gözyaşlarıma hakim olamamıştım. Yıllar sonra kitaplığımda tekrar denk gelince okumak istedim. 6 yıl önce altını çizerek okuduğum kısımlar ile şimdiki halimin çizdiği kısımları karşılaştırdım. Aldığım küçük notların üzerine yenilerini ekledim.
Eserin dili sade, anlaşılır ve akıcı. Süslü, edebi cümleler beklemeyin kitaptan. Bir günlük olduğu için günlük konuşma dilinde yazılmış. Özellikle mektuplarında, sanki Burçak birebir okur ile konuşuyor hissi veriyor. Burçak'ın hastalığından dolayı yazamadığı kısımların eksikliği mektuplarla ve ailesinin yazılarıyla tamamlanmış.
Eserin sonlarına doğru Burçak'ın iyileşmesi, ruhsal iyileşmenin hastalığına etkileri beni mutlu etse de, sonunda gözyaşlarıma hakim olamadım okuyuşlarımda. Kaç yaşında olursanız olun, Burçak ve ailesi ile tanışmanız gerektiğinizi düşünüyorum. Tavsiye ederim.
Sonunu bilsem de zevk alarak okuduğum kitaplardan oldu. Burçak'ın bir isteği vardı, bir duası; ailesinden kimsenin ölümünü görmemek, kimsenin acısını yaşamamak...
Hayat ne garipsin. Ne yazacağımı çok bilemiyorum aslında. Özü gencecik bir insanın kısa ömrü. Farklı hisler barındırdım okurken. Bir kere hayat hepimiz için ne kadar farklı. Burçak’ın 80li yıllarda yaşadığı hayatı (hastalık harici) sanırım algımı zorladı. O yıllara ait farklı düşüncelere sahip olduğumu farkettim. Hayat algın, kendi yetiştiğin