Her kitap yeni bir keşifti Serra için. Daha önce hiç görmediği uzaktaki o yerlerden birine gitmek, başka ama gerçek insanların hayatlarını kapı aralığından izlemek gibiydi onun için kitap okumak. Yeni bir dost edinmek, kendine yabancı bir karakterle arkadaşlık etmek, tüm sırlara tanıklık edip bildiklerini bilmemezlikten gelerek hikayeleri sadık kalmak, belki de kendi içinde sakladığı gizli bir yanıyla karşılaşmaktı onun için. Büyük bir heyecandı bir satır da kendisiyle aniden karşılaşmak ya da aniden kendinden koşarcasına uzaklaşıp bambaşka birinin ruhundan içeri sızıp gözlerini çalıp gördüklerine sahip olmak.
Benim biricik annem..
Çocukluğumdan beri başıma kötü bir şey gelmesin diye beni hayattan soyutlayan, gözünden sakınırken hayata karşı bu kadar savunmasız bırakan annem.
Kitap okumak güzeldi. Kendi gerçekliğinden bir hikâye süresi kadar dahi olsa sıyrılabilmek... Kendini başka bedenlerde canlandırabilmek, gerçek hayatta asla olmayacağın karekterlere bürünmek...