Ezoterizm, Bilim ve Aydınlanma Yolu

Mavinin Adı Ne? İnsan

Nazmi Nalbant
Kabala; İbranice’de almak demektir, mistik, felsefi bir bilgidir, semboller sistemidir, hikâye ve sembollerden bahsedilir.
En küçük parçadaki değişim bütünü değiştirir. Ve ben değişebilirsem, bütün de değişir.
Reklam
Hep bu çember, dolanıp durduğumuz Ne önümüz belli, ne sonumuz Kim varsa bilen, çıksın söylesin! Nereden geldik, nereye gidiyoruz? Hayyam
Fibonacci sayı dizisi çok ilginç. Dizideki her sayı kendisinden önceki 2 sayının toplamıyla oluşuyor.1 den başlanıyor. Sonra bir 1 daha. 1+1= 2. 1+2= 3. 2+3= 5. 3+5= 8. 5+8= 13 ve tam dizi şöyle oluyor: Diziyle ilgili en ilginç nokta eğer bir sayıyı kendisinden öncekine bölerseniz 1,618034 civarında bir rakama ulaşmanız. Başlangıçtaki rakamlar tam aynı sonucu vermese de, sayılar büyüdükçe bu rakam neredeyse sabitleniyor. Bu orana Phi oranı yada altın oran deniyor.
"Bütün öğretiler pencere camını andırır, Arkasındaki gerçeği görürsün de, Cam, seninle gerçeği ayırır"
Halil Cibran
“İnsan varoluşun aynası ve özetidir, Aşağıda olan yukarıda olan gibidir, Evren ise büyük çapta bir insandır, İşte birlik mucizesi budur”.
Hermes Trismegistus
Reklam
Giordano Bruno; “Tanrı, iradesini egemen kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır, yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini hakim kılmak için Tanrı’yı kullanırlar!” diyor.
“Öğrencinin kulakları işitmeye hazır olduğunda onları bilgelikle dolduracak dudaklar gelecektir.” Kybalion
İbni Arabi’ye göre İdris (a.s.) için bir ayette “Kendilerine nimet verdiğimiz, hidayete eriştirdiğimiz ve seçilmiş nebilerdendir ” denilmiştir. İdris’te peygamberlerin dört özelliği de vardı. Bunlar; Salih (ehil), nebi, şahid ve sıddiktır (tasdik edilen). Yine İbni Arabi, İdris’in özelliklerini şöyle sıralar; ilk kez kalem kullanarak yazı yazan, hikmet ehli, azamet sahibi, asil soydan gelen, yüce mekan sahibi, güneşin efendisi, şark ehli, sabır ehli, kutub, güneş feleği, ilahi sır sahibi, simya ve astroloji ilmini bilen, ilk terzi, ayakkabı tamircisi, astronomi ve aritmetik öğreten aklı hikmet sahibi kişi.
Ahenk Tanrısı Apollon’un tapınağının girişinde “Kendini tanı! O zaman evreni ve belki de Tanrıları tanıyacaksın” yazmaktadır.
Reklam
Biz gerçekleri ancak duvarda görebildiğimiz imgelerle algılamaya çalışmakta ve bu yönüyle de yanılgı içine düşebilmekteyiz. Gerçekte yapmamız gereken, duvara yansıyan gölgelere bakmak değil, arkaya dönüp ışığın kaynağındaki hakikati görmek olmalıdır.
Platon’un meşhur mağara örneğinde vurgulandığı gibi...
Hermes’in öğrencilerine öğüdü şuydu: “İlim kuvvetin, iman kılıcın, sukut da delinmez zırhın olsun. Hakikati herkesin anlayış derecesine göre açıkla. Ruh üstü örtülü bir nûrdur ki ancak aşk ile ebedi olarak parlar, aşksız ise sönüp gider“. İşte Ermişlerin Ermişi Hermes böylece öğretisini Aşk ile noktalamıştı.
Zamanımızda oldukça yaygın olan Neo-spritüalist görüşün Allah hakkında vardığı sonuçlar da şöyledir; 1. O, tüm cevherleri var edendir, 2. O, Mutlaktır, Yaratıklar görece (rölatif, izafi) ve göreli(nispi)dir, 3. O, mutlak olduğundan görece ve göreli olan varlıkların sıfatlarıyla ve göreli olan varlıklarca idrak edilemez, 4. Yaratılan hiçbir varlık Allah’ın yaratmasını idrak edemez, 5. Yaratılan hiçbir varlık Allah’la bir ya da özdeş olamaz, ilişkide olamaz ve birleşemez.
Tanrı’ya o gerçekten var olduğu için değil, ondan beklentileri olduğu için inanıyorlar. Tanrı’ya inanmak işlerine geldiği için. İçten, gerçek ve sevgi dolu bir inanç değil bu. Riyakar, sahte ve korku dolu bir inanç.
İnsan içindeki ve dışındaki dünyalar arasında bir ahenk kurabilmelidir. İç çelişkilerini aşıp, kendini tanıyarak kendisine hükmedebilmeli ve böylece huzur ve mutluluğu bulabilmelidir. Ancak böyle yaparsa evrensel ahengin aksamayan bir parçası haline gelebilir.