Üzeri dualarla kaplı yeşil örtünün sarılı olduğu tabutuna baktım uzun uzun...
Tanımıyordum...
Sevdiklerinden çok sevmediklerini biliyordum.
Güldüklerinden çok kızdıklarını... Sırlarını, gizlediklerini bilmiyordum, düşmanlarını da...
Tanıdıklarımdan çok tanımadıklarım vardı eminim.
Evet, babam bana kudret ve servet bırakmıştı. Ancak çözülmesi güç bir kördüğümü de armağan olarak bırakmıştı avuçlarıma...