Mecburiyet

Stefan Zweig
Devriye gezen bir atlının ormandaki yeşil çalılıklar arasından soğuk bir çelik namlunun gizlice kendisine doğrultulduğunu ve içindeki küçücük bir kurşunun, kendi derisinin altındaki karanlığa girmek istediğini hissetmesi gibi, o da bu mektubun bir yerlerden geleceğini hissetmişti. O halde kendini savunmak, geceler boyu düşüncelerini küçük hesaplarla doldurmak boşunaydı: İşte ona ulaşmışlardı. At taciri gibi kollarındaki kasları yoklayan bir askerî doktorun önünde çırılçıplak, soğuktan ve tiksintiden titreyerek dikilmesinin, bu aşağılanmada dönemin insan onursuzluğunu ve Avrupa’nın içine düştüğü esareti bulmasının üzerinden taş çatlasa sekiz ay geçmişti.
52 sayfa
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

50 syf.
10/10 puan verdi
·
16 saatte okudu
Bence Mecburiyet, harika bir kitaptı. Zweig, savaşın sadece cephede değil, insanın iç dünyasında da nasıl büyük çatışmalara yol açtığını öyle sarsıcı, öyle içten bir dille anlatıyor ki, sayfalar ilerledikçe insan kendi vicdanıyla baş başa kalıyor. Kitabın ana karakteri Ferdinand, savaşla, devletle ve en önemlisi kendi korkularıyla yüzleşirken, okurun da yüreğini eline veriyor. Bir vatanın değil, bir ruhun içinde savaş var sanki. Savaşmak istemeyen bir adamın “mecburiyet”le olan mücadelesi, günümüz dünyasında bile geçerliliğini koruyan evrensel bir sorgulamayı taşıyor: Cesaret nedir, kaçmak mı kalmak mı daha onurludur? Zweig’in kelimeleri yumuşak ama yakıcı; sanki sessizce bağırıyorlar. Ve insanın içine işleyen bu sessizlik, kitabı bitirdikten sonra bile susmuyor. Gerçekten etkileyici, düşündürücü ve insanı derinden sarsan bir eserdi. Özgürlüğün ne olduğunu, özgür olmanın nelere bağlı olduğunu sorgulatan bir kitap. Bizm özgürlüğümüzü kısıtlayan şeylerin birer mecburiyet mi olduğunu yoksa bunu belirleyenin mi olduğunu da oldukça düşündürüyor. Herkese tavsiye ederim.
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202169,4bin okunma
İnsan kalmanın bedeli
50 syf.
9/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
SPOILER İÇERİR! Uzun süredir Stefan Zweig klasiği okumamıştım. Bu kitabı okuduğumda Stefan Zweig'ı neden bu kadar sevdiğimi hatırladım.
Stefan Zweig
Stefan Zweig
Kitap kısa ama öz bir kitaptı. Kitap o kadar evrensel bir temada tutulmuş ki şuan ki ve ya her hangi bir dönemi yansıtmayı başarabiliyor. Karakterlerin iç dünyalarında ki çatışma bize çok iyi bir şekilde yansıtılıyor kitabı okurken neden böyle yaptı, sebebi gerçekten bu muydu dedirtiyor . Ve insanın güç karşısında ne kadar aciz kaldığını gösterdi bize. Aslında askere gitmemesi ve haberi yokmuş gibi davranması daha kolaydı. Ama güçlüden o kadar çok korkuyordu ki... Başına ne geleceğinden değil ondan korkuyordu. Kitaptı hissedilen sorumluluk vatanseverlik değildi bence. Korku karşısındaki acizlikti. Ferdinand'ın o gece savaş alanın sekiz yüz metre ötesinden dönme sebebi insanlığını yitirmek istememesiydi. Bazen insan en büyük savaşı kendi içinde verir.
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202169,4bin okunma
Otoritenin Gücü Adına
50 syf.
9/10 puan verdi
·
23 saatte okudu
Kitabı klasik Zweig kitaplarında olduğu gibi 1 saat gibi kısa bir sürede bitirdim. Kitabı ziyadesiyle beğendim. İnsanın içinde var olan otoriteye karşı duydugu saygıyı ve kendiyle iç mücadelesini anlatan harika bir kitap. Çok çarpıcı kısa ama çok fazla düşündüren bir kitap oldu benim için. Kitap konu itibarıyla uzatilabilir bir temele dayanıyor ve devami gelmiş olsaydı harika bir olay örgüsü ortaya çıkarılabilirdi. Ancak Zweig bununla uğraşmamış, çünkü insan icin çok büyük tehlike sayılabilecek duyguları betimlemeyi ve okurlara aktarmayı tercih etmiş. Mutlaka okunması gerektiğine inanıyorum. Tavsiyemdir.
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202169,4bin okunma
Savaşmak mı, Göç Etmek mi?
50 syf.
·
Puan vermedi
Spoiler 1. dünya savaşında savaşmak istemeyip eşiyle İsviçre’ye kaçan Ferdinand’ın hikayesini anlatıyor kitap. 10 sene önce okusam “korkak adama bak, savaştan kaçmak için kitap yazmış” derdim ancak şu an bu yaşımla, Ferdinand’a hak veriyorum. kim için, ne için savaşıyoruz ki? Neyi paylaşamıyoruz? hayata bir kez geliyoruz, onda da ya ırgat gibi çalışıyoruz ya da köpek gibi kavga ediyoruz, haksız mıyım? Dünyadaki savaşların tek bir sebebi olduğuna inanıyorum, para. Ve ben de para için savaşmayacağım.. Zaten kitapta eşi Paula da söylüyor “ulu bir amaç için savaşacak olsan git ama bu saçma bir savaş” Onun dışında Ferdinand karakterinin kararsız, eşi Paula’nın ise daha kararlı bir yapıda olduğunu düşünüyorum. Kitabı okurken demiryolu sahnesi gelince sonu kötü bitecek gibi sandım ama kitap beni şaşırttı ve mutlu sonla bitti. Genelde manada kısa ve okunabilir bir kitap ben beğendim.
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202169,4bin okunma
Özgürlük mü görev mi?
72 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kitabın ana karakteri ressam Ferdinand savaşın etkilerinden kaçmak için İsviçreye sığınmıştır. Ancak bir gün ülkesinden gelen askerlik çağrısı mektubu onu sarsıcı bir ikilemde bırakır. Eserde savaşın bireyler üzerindeki psikolojik etkileri içsel çatışma yoluyla detaylı bir biçimde aktarılmıştır. Kitabın 70 sayfa olduğunu göz önünde bulundurursak herkes tarafından kolayca okunabilecek yalın ve akıcı bir eser diyebiliriz. Kısa bir hacime sahip olmasına rağmen toplumsal baskılar ve özgür irade ikilemini başarılı bir şekilde anlatmıştır. Ferdinand ve eşi Paula arasındaki ilişki detaylı ve etkileyici bir biçimde aktarılmış. Bu da okuyucunun empati kurmasını kolaylaştırmış. Ayrıca eserde savaşın anlamsızlığı üzerinde durularak evrensel bir mesaj verilmiş. Ancak yoğun içsel çatışmaları sevmeyenler için uygun olmayabilir. Yoğun bir kurgu barındırmıyor, karakter ve mekan çok sınırlı. İçsel çatışmaların yoğun olduğu bölümler ağır ve tekrarlı gelebilir. Ancak ben kitabın uzunluğunu göz önünde bulundurduğumda büyük problemler teşkil edeceğini düşünmüyorum.
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · Venedik Yayınları · 201969,4bin okunma
50 syf.
9/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
Bu kitapta savaşın olduğu dönemde ana karakterimiz askere alınmamak için yaşadığı bölgeyi eşi ile terk ederek İsviçre’ye yerleşir. Ve bir gün askerliğe elverişli olduğuyla alakalı eve bir evrak gelir. Konsolosluğa çağrılan ana karakterimiz yapılan araştırmalarda askerliğe elverişli olduğu hakkında karar verilir. Ana karakterimiz askere gitmek ile eşinin yanında kalmak arasında ikilemde kalır. Kitap boyunca ana karakterin kendi içindeki bocalaması ve yaşadığı ikilemde hissettiklerini okuyoruz. Yazar, ana karakterin yaşadığı psikolojik durumları okuyucuya çok güzel hissettiriyor. Ana karakterimiz, eşine duyduğu sevginin yanında üzerinde borç bildiği tamamlaması gereken askerlik görevinin yanı sıra savaşmayı ve insanların öldürülmesini kabul etmediğini, ayrıca ressam olduğu için yapmış olduğu sanatsal çalışmaların sürekliliğinin devam etmesi gerektiği düşüncesi ile ikilem çatışmasının tam ortasında kalıyor. Kitap elli sayfa olsa da okuyucu da bıraktığı etki takdire şayan… ‘’Ana karakterin yerinde ben olsaydım acaba ne yapardım?’’ dediğim kitapları okumayı oldukça sevmişimdir, acaba siz ana karakterin yerinde olsaydınız ne yapardınız? Keyifli okumalar dilerim…
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202169,4bin okunma
Mecburiyet: Herkesin Kendi Savaşını Verdiği Bir Dünya
50 syf.
10/10 puan verdi
Mecburiyet, Stefan Zweig'ın kalemiyle yazılmış, I. Dünya Savaşı'nın gölgesinde kalan bir ressamın iç çatışmalarını anlatan etkileyici bir roman. Hikayemiz, Avusturyalı ressam Ferdinand
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202169,4bin okunma
Mecburiyet
50 syf.
10/10 puan verdi
·
26 günde okudu
Son zamanlarda okuduğum en sürükleyici ve yansıtmak istediği duyguyu iliklerimize kadar işleyebilen 50 sayfacık ama etkisi dev gibi olan bir kitap. Yazar kitabı yayımlamadan önce adını "Mecburiyet" değil "Firari" koyacakken son anda vazgeçmiş. Bana kalırsa adının Mecburiyet olması kitabın içeriğini daha çok yansıtmış. Hayatta herkesin mecburen yapması gereken sorumluluklar ve görevler vardır. Kimisinden kaçabilsekte, kimisinin stresi o kadar ağırdırki sadece vücudumuz değil akıl sağlığımıza bile zarar verir. Kitabımızın karakteri içinde askerlik ağır bir mecburiyetti. Ferdinand kendini özgür olarak tanımlayan bir ressamken askere çağrılmasıyla birlikte içine yerleşen ölüm korkusu ve aslında özgür olmadığı düşüncesiyle aklına hakim olamayan biri oldu. Bizde yazarımızın bu kitabında Ferdinand ve eşi Paula'nın hayattındaki bu mecburiyetlerle baş etme macerasına tanıklık ediyoruz. 50 sayfalık çok kısa bir roman olsa da kitabın her sayfasında kayda değer alıntılarla karşılaşıyorsunuz. Hiçbir cümlenin boşa gitmediğini görmek Stefan Zweig'in kitaplarında çok sıradan bir durum.
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202169,4bin okunma
50 syf.
·
Puan vermedi
·
24 saatte okudu
Bu kitaba inceleme yazmayacaktım fakat yazılan incelemeleri okuduğumda acaba aynı kitabımı okuduk biz diye düşündüm.
Stefan Zweig
Stefan Zweig
kitaplarını çok severim. Resmen kütüphanemde serisi vardır. Çoğu kitabını
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202169,4bin okunma
61 syf.
·
Puan vermedi
·
3 saatte okudu
Stefan Zweig'den bir baş yapıt daha "Mecburiyet" inanılmaz bir anlatım ortaya koyan yazar bu eserinde ise ülkesinde ki savaştan uzaklaşarak İsviçre' ye yerleşen çiftin hikayesini anlatıyor hikayemiz baş kahramanı Ferdinand'ın askere çağrılması üzerine gelişen olay Ferdinand'ı eşi ve askere gidip gitmeme konusunda ikilemde bırakıyor arkasında eşini bırakarak mecburiyet yüzünden savaşı seçen kahramanımız daha sonra istasyondan adeta isyan ederek geri döner ve asıl mutlu olduğu yer olan eşinin yanına döner. Bu kadar hızlı ve akışkan yaşanan olayı bu kadar yoğun bir anlatımla başka hangi yazar ortaya koyabilir bilmiyorum ama Stefan Zweig diğer eserlerinden olduğu gibi bu eserinde de bütün ustalığını ve yeteneğini gözler önüne sermiş.
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · Müjde Yayınları · 069,4bin okunma

Yazar Hakkında

Stefan Zweig
Stefan ZweigYazar · 187 kitap
Babası varlıklı bir sanayici olan Stefan Zweig, küçük yaşlardan itibaren kültür ve edebiyat alanında eğitim görmeye başladı. İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Latince ve Yunanca öğrendi. Viyana ve Berlin üniversitelerinde felsefe öğrenimi gördü. İlk şiirlerini lisedeyken, Hugo von Hofmannsthal'ın ve Rainer Maria Rilke'nin eserlerinin etkisiyle yazdı. 1901'den sonra Fransızca yazan Paul Verlaine ve Baudelaire'in şiirlerini Almanca'ya çevirdi. 1907-1909 yılları arasında Seylan, Gwaliar, Kalküta, Benores, Rangun ve Kuzey Hindistan'ı gezdi, bunu, 1911'deki New York, Kanada, Panama, Küba ve Porto Riko'yu kapsayan Amerika yolculuğu izledi. 1914 yılında Belçika'ya Émile Verhaeren'in yanına gitti. I. Dünya Savaşı'nda (1914-1917) gönüllü olarak Viyana'da savaş karargâhında "Savaş Arşivi"nde memur olarak çalıştı. Savaştan sonra Avusturya'ya dönerek Salzburg'a yerleşti. 1920 yılında, Frederike Von Winternit ile evlendi. Stefan Zweig Salzburg'da yaklaşık 20 yıl yaşadı. Kapuzinerberg'in yamacındaki villasında geçirdiği yıllar, Zweig'ın en verimli yıllarıdır. Kapuziner yokuşu, 5 numaradaki villayı, Friderike ile evli olduğu yıllarda satın aldı. Salzburg'da geçirdiği yıllar Zweig'ı edebiyatta doruğa tırmandırdı, en güzel eserlerini, kente ve Salzach’a yukardan bakan iki katlı, ağaçlar arasına gizlenmiş villada yazdı. Kısa sürede ünlü insanlarla dostluk kurdu, onları sık sık Salzburg'da konuk etti. Romain Rolland, Thomas Mann, H.G. Wells, Hugo von Hofmannstahl, James Joyce, Franz Werfel, Paul Valery, Arthur Schnitzler, Ravel, Toscanini ve Richard Strauss, Zweig'in konuğu oldu. Salzburg'da geçen yıllarında Zweig, Avrupa'nın düşünsel birliği için ağırlığını koydu; makaleleriyle ve konferanslarıyla aşırılıklara karşı uyarılarda bulundu; diplomatik çevrelere, akıl ve sabır çağrısı yaptı. 1927'de Almanya'nın Münih şehrinde "Duygu Karmaşası", "Yıldızın Parladığı Anlar" ve "Tarihsel Baş Minyatür" adlı kitapları yayımlandı, yine 1927'nin 20 Şubat tarihinde "Rilke'ye Veda" başlıklı konuşmasını yaptı. 1928'de Leo Tolstoy'un 100. Doğum Yıldönümü Kutlamaları'na katılmak üzere, Sovyetler Birliği'ne gitti. 1933'de, Nazilerin yakmaya başladıkları kitaplar arasında Yahudi kökenli Zweig'ın eserleri de yer alıyordu. 1934'te Gestapo'nun villasını basıp, silah araması üzerine Zweig ülkesini terk etmek zorunda kaldı ve İngiltere'ye, Londra'ya yerleşti. Ancak, kendini burada da rahat hissedemedi ve taşındı. Zweig, 1937'de ilk karısı Frederike'den ayrıldı ve bir yıl sonra Portekiz'e yanında Lotte Altman adında bir kadınla gitti. O sıralarda Avusturya, Alman Reich'ına katılmıştı ve Zweig da İngiliz vatandaşlığına geçmek için müracaat etti. 1939'da "Kalbin Sabırsızlığı" adlı romanı yayımlandı ve Zweig da, Portekiz seyahatine birlikte çıktığı Lotte Altman ile evlendi. 1940'ta İngiliz tabiiyetine girdi, II. Dünya Savaşı sırasında New York'a, Arjantin'e, Paraguay'a ve Brezilya'ya gitti. Zweig konferanslar için gittiği Brezilya'ya yerleşmeye karar verdi. Orada ünlü "Bir Satranç Öyküsü"nü kaleme aldı. Stefan Zweig, 1941'de Montaigne üzerine çalışmaya başladı ve "Dünün Dünyası - Avrupa Anıları" adlı otobiyografisini kaleme aldı. "Dünün Dünyası" kitabı, 1900’lerin başında gençliğini yaşamış bir yazarın yaşadığı dünyanın asla eskisi gibi olmayacağını farkettiğinde eski günlere düzdüğü bir övgüdür. Avrupa’nın içine düştüğü durumdan duyduğu üzüntü ve yaşamındaki düş kırıklıkları nedeniyle 22 Şubat 1942'de Rio de Janeiro'da, karısı Lotte ile birlikte intihar etti. Buna Hitler’in dünya düzenini kalıcı sanmasının verdiği karamsarlığın yanı sıra, kendi dünyasının asla bir daha varolmayacağı düşüncesi neden oldu. Üretken bir yazar olan Zweig, birçok konuda denemeler yaptı. Lirik şiirler yazdı, trajedi ve dram türünde sahne eserleri denedi, özellikle biyografi alanında önemli eserler ortaya koydu. Freud ve psikolojiye olan ilgisi onu bu alana yöneltti. Biyografi alanındaki çalışmaları, dönemin birçok ünlü kişisinin hayatlarını gözler önüne serdi. Üç Büyük Usta: Balzac, Dickens, Dostoyevski; Kendi İçindeki Şeytanla Savaşanlar: Hölderlin, Kleist, Nietzsche; Romain Rolland; Marie Antoinette; Magellan, Stendhal, Erasmus, Fouche eserleri bu biyografilerden birkaçıdır.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.