Mecburiyet

Stefan Zweig
Savaş karşıtı görüşleriyle tanınan Zweig I. Dünya Savaşı boyunca bu görüşlerini yaymayı kendine misyon edinmişti. Avrupalı ve “dünya vatandaşı” kimliğine büyük değer veren yazar, yapıtlarında savaşın yıkıma uğrattığı “eski dünya”nın değerlerinin kayboluşunu büyük ölçüde dert edinmiştir. Mecburiyet ’in ana karakteri ressam Ferdinand da savaş sırasında askere alınmamak için İsviçre’ye kaçmıştır. Bir gün askerliğe elverişliliğinin tespiti için konsolosluğa davet edildiğinde, karısının şiddet karşıtı duruşuna ihanet etmemesi yolundaki telkinlerine karşın kendini gitmek zorunda hisseder. Görev duygusu, savaş karşıtı düşünceleri ve karısına duyduğu sevgi arasında sıkışıp kalmıştır. Ferdinand her ne kadar “insanlığın ötesinde bir vatanı” olmasa da, “yirmi milyon insanı boğan o zinciri” kıramayacağını düşünür… Stefan Zweig (1881-1942): Viyana’da varlıklı bir Yahudi ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Zweig, yaşamı boyunca Avrupa’nın hızlı değişimine tanıklık etti. 1934’te Nazilerin baskısı yüzünden Avusturya’dan ayrıldı. Önce İngiltere’ye, 1940’ta da Brezilya’ya göç etti. Satranç, Amok Koşucusu, Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu, Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat, Olağanüstü Bir Gece gibi unutulmaz novellaları ona büyük bir ün kazandırdı. Roman, şiir, öykü, deneme, biyografi ve oyun gibi farklı türlerde çok sayıda yetkin ürün verdi. Psikolojiye ve Freud’un öğretisine duyduğu ilgi onu derin karakter incelemelerine götürdü. Önemli denemeleri arasında Üç Büyük Usta (1920); Kendileriyle Savaşanlar (1925) ve Kendi Hayatının Şiirini Yazanlar (1928) sayılabilir. Ungeduld des Herzens (1938; Sabırsız Yürek) adlı bir psikolojik romanı da mevcuttur. Yazara ün kazandıran bir başka yapıtı Sternstunden der Menschheit’tır (1928; Yıldızın Parladığı Anlar). Zweig ayrıca Joseph Fouché, Marie Antoinette ve Mary Stuart’ın nesnellikten çok sezgiye dayanan biyografilerini kaleme aldı. Avrupa’nın Hitler’e köle olduğunu görerek umutsuzluğa kapılan Zweig, 1942’de ikinci eşiyle birlikte intihar etti.
50 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 1929
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

MECBURİYET - Dikkat spoiler içerebilir!
56 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Stefan Zweig bu eserine Firari adını koyacakken son anda vazgeçip Mecburiyet koymuş. Birinci Cihan harbi sırasında Vatan aşkıyla diğer aşk arasında kalmış kendini sorgulayan üzerinde kendi isteği dışında oluşan bir yük ve bunu sorgulayarak bize anlatması. Yazarın diğer kitaplarında olduğu gibi bir iç hesaplaşma ile karşı karşıyayız. Akıcı hafif tadımlık bir kitap. Keyifli okumalar diler, böyle güzel bir mecrayı bizlere sunduğu için 1K ekibine teşekkür ederim.
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202168,9bin okunma
Mecburiyet
72 syf.
8/10 puan verdi
İnsan bir amaç uğruna kendinden vazgeçebilir, fakat başkalarının çılgınca fikirleri uğruna değil." | Mecburiyet, Stefan Zweig 8/10 "Artık her şey bitmişti, biliyordu. Bu trene binecek, üç dakika sonra, yani iki kilometre gittikten sonra köprüye varmış olacak, köprüyü de geçtikten sonra her şey bitmiş olacaktı." - Stefan'ın bu eseri "Korku" kitabından sonra en beğendiğim kitaplarından biri oldu diyebilirim. Çerezlik bir kitap. Bir günde rahatlıkla bitirebilirsiniz. Okurken "Mecburiyet" kelimesini tam manası ile idrak edeceksiniz, buna eminim. Ferdinanda gelen bir "mecburiyet" mektubu ile başlıyor öykü. Bu mektup mecburi bir görev çağrısı. Peki Ferdinand kendini, eşini, hayatını hiçe sayıp gelen bu çağrı ile göreve gidecek mi? Buna mecbur mu? Cevabını okuyunca öğreneceksiniz
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · Venedik Yayınları · 201968,9bin okunma
50 syf.
9/10 puan verdi
Ülkesindeki savaştan kaçıp, İsviçre'ye sığınan evli bir çiftin, yaşamla ölüm arasındaki duygu ve düşüncelerini iliklerinize işleyecek yoğunlukta anlatan, olduktan sonra hemen unutamayacağınız güzel bir hikaye. Kendi içinde sıkışıp kalan Ferdinand'ın, ordudan askere çağırılması ile işler çığırından çıkar. Artık yapması gereken bir seçim vardır... ince ama her cümlesi düşündürücü, insanın içine işleyen bir kitap. Alıntıları yazarken çok zorlandım çünkü her cümlesi kayda değer. Gerek konusu, gerekse duygu ve düşünceleri anlatım tarzı diğer eserlerinde olduğundan daha iyi buldum. Uzun zamandır kitaplığımda olan bu mini hikâyeyi nasıl ertelemişim bilmiyorum. Kesinlikle okumalısınız.
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202168,9bin okunma
Samimi bir öneri
50 syf.
·
Puan vermedi
·
26 saatte okudu
Ya aslında kendime bir sınırlama getirmiştim okuduğum her kitaba inceleme yazmayacaktım. Ama ne yapayım kitap o kadar sürükleyici o kadar etkileyiciydiki dayanamadım :). Şimdi kitap hakkında incelemem: 50 sayfalık, okur kitabı bırakmak istediği an yakasına yapışarak o kitap bu gün bitecek lan diyen bir kitap, 1. Dünya savaşı sırasında savaşa çağrılan kendi içinde katılması yönünde emir komutası olan ama bi o kadar da sevdiği karısının bu olaya karşı çıkması üzerine çıkmaza giren bir adamı ele almaktadır. Fazla da detaya girmedim alıp okuyun lütfen 50 sayfa 4-5 ₺ lik cipsi parasına alabileceğiniz bir hayat hikayesi. İyi okumalar
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202168,9bin okunma
Mecburiyet insana her şeyi yaptırır.
50 syf.
10/10 puan verdi
Kısacık bir kitabın etkisi bu kadar mı büyük olur. Hayran kalmamak mümkün değil. İşte yetenek bu! Bir şeye mecbur kaldınız mı? Önce şunu soralım kendimize 'mecburiyet' nedir
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202168,9bin okunma
56 syf.
·
Puan vermedi
·
23 günde okudu
Stefan Zweig; savaş karşıtı bir yazar. Eserlerinde de çoğu kez, özgürlük temasına yer verir ve savaşın yıkıcı etkilerini anlatır. Mecburiyet adlı eserinde ülkesindeki savaştan kaçıp, İsviçre'ye sığınan evli bir çiftin, yaşamla ölüm arasındaki duygu ve düşüncelerini iliklerinize işleyecek yoğunlukta anlatan bir hikaye. Ferdinand savaş karşıtı düşüncelere ve eşine olan sevgisi yüzünden savaştan kaçsa da görev insanı olması bunu yapmasını zorunlu kılıyordu. Karısına duyduğu sevgi ve görev duygusu arasında sıkışıp kalır. Kitabı okurken nelere mecbur kaldım düşüncesi sizinde içinizi saracaktır. Her ne kadar kısa bir hikaye de olsa her cümlesi duygu ve yoğunluk dolu bir eser.
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · İndigo Kitap · 201968,9bin okunma
Spoiler içerebilir !
50 syf.
9/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
Stefan Zweig
Stefan Zweig
' dan okuduğum en iyi novellalardan biriydi. Kısacık evet ama çok etkileyici bir kurguydu. Ferdinand' a gelen bir mecburiyet mektubu ile başlıyor öykü. Bu mektup mecburi bir görev çağrısı. Peki Ferdinand kendini, eşini, hayatını hiçe sayıp göreve gidecek mi? Gelen mektup ile beraber yaşanan ikilem, gitme kalma eylemi üzerindeki sıkışmışlık duygusu ve iç hesaplaşmaların bolca bulunduğu bir öyküydü mecburiyet. Süreç ile beraber gelen farkındalıklar, iktidarın baskıcı tutumu Ferdinand'ın eşi Paula tarafından sertçe eleştiriliyor.Paula Ferninad'a da bir yandan acımasızca bir yandan da şefkatle yaklaşıp yolundan çevirmeye çalışıyor. Okudukça o derin aşka da tanıklık edeceksiniz. Öyle ki; " Sen onlar için bir rakamdam, bir sayıdan ibaretsin, bir alet, anlamsızca ve vicdansızca ölüme gönderilen bir askersin yalnızca, oysa benim için kanlı canlı bir insansın, bu nedenle onlara katılmana izin vermeyeceğim. " Kitapta en beğendiğim bölüm oldu. İnsana kendini sorgulatan, sonunu merakla bekleyip bir çırpıda okuyacağınız harika bir öykü. Kesinlikle okuyunuz
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202168,9bin okunma
50 syf.
9/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Stefan Zweig’ın bir insanın içindeki duyguları bu denli müthiş yansıtan kitabı, özgürlük mü sorumluluk mu sorusunun cevabı niteliğinde. Ana kahramanımızın, içindeki bu iki duygu ile baş etmeye çalışırken yaşadıklarını daha düzgün bir tabir ile hissettiklerini okuyoruz. Her kitabı gibi bu kitapta da dilini bütün ahengiyle kullanan Stefan Zweig, okuru büyük bir ikilemde bırakmayı başarıyor...
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202168,9bin okunma
56 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Bir kupa kahve bitimine kadar okunacak bir kitaptan herkese selam. Mecburiyet, Stefan Zweig'in satranç kitabında da olduğu gibi kendi hayatını ele alıp o yıllar da yaşadığı  şeylerin psikolojisini ve düşüncelerini yansıttığı bir eser. * Satranç kitabını okuyunca aradaki bağlantıyı çok rahat kurabilirsiniz. Dr. B'nin satrancı öğrenme süreci ile Stefan'ın yaşadıkları neredeyse aynı diyebilirim. (Fazla spoiler vermiş olmamak için bir önceki inceleme de bilerek belirtmedim nasıl öğrendiğini. Daha detaylı bilgi için
Satranç
Satranç
?b=hakkinda :) Mecburiyet ise savaş sırasında evli bir çiftin kaçışını anlatıldığı "özgürlük mü yoksa sorumluluk mu" sorularına cevap arıyor. Vatana karşı duyduğu sevgi ile karısına olan sevgisi arasında seçim yapmak zorunda olan Ferdinand'ın psikolojisini, iç dünyasını ve karar verme aşamasında yaşadıklarını anlatıyor. Diğer kitapların da olduğu gibi gayet basit ve akıcı bir dil ile yazılmış olan Mecburiyet'i okurken zaman zamanda empati kurarken bulacaksınız kendinizi. Ferdinand neye karar verecek. Savaşa katılmayıp karısının yanında mı kalacak yoksa cepheye mi koşacaktır? Dışardayken kendini kaçak gibi hisseden birinin vatan ve eşi arasında sıkışıp kalması, güvende olup hayatına devam edebilmek için her şeyi arkada bırakıp giden insanların yaşamlarının da anlattığı bu eseri ilgiyle okuyacağınızı da belirterek incelemeyi sonlandırıyorum.  ^_^ Sevgi ile kalın.
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202168,9bin okunma
Mecbur değilsin!
50 syf.
·
Puan vermedi
·
6 saatte okudu
Dikkat spoiler içerir! Ülkelerinde yaşanan savaştan kaçan Ferdinand ve karısı Paula, İsviçre'de kendilerine sakin bir yaşam kurar. Ancak Ferdinand'a savaşa katılması için bir çağrı mektubu gelince kurdukları huzurlu yaşamları sona erer. Ferdinand birşeylerin ona hükmettiğini ve kendisini savaşa katılması konusunda mecbur bıraktığını düşünür. Paulaya göre ise savaş bir suç/cinayettir ve kocasının inanmadığı bir amaç uğruna savaşa katılmasını doğru bulmaz. Ferdinand, savaşa katılmak yada karısıyla özgür yaşamak arasında sürekli ikilemde kalır. Savaşa katılmak için karısıyla mücadele etmesi gerekir. Kitapta Ferdinand'ın arada kalmışlığı, ikilemleri, psikolojik buhranı bence iyi işlenmişti. Özellikle Ferdinand'ın 'savaşı ayıran çizgi' konusundaki düşüncesi günümüze de düşündüren bir konu. (Savaş vardı. Fakat savaş sadece karşı taraftaki ülkedeydi). Paula'nın Ferdinandla yaptığı savaş karşıtı konuşmaları da etkileyiciydi. (Aksini düşünmene rağmen dünyanın işlediği bu en büyük suça ortak olacak mısın, olmayacak mısın? Çünkü itiraz etmeyen, karşı koymayan herkes suç ortağıdır.)
Stefan Zweig
Stefan Zweig
eserlerini beğendiğim bir yazar ve
Mecburiyet
Mecburiyet
kitabını da tabii ki beğendim. Zweig'ın okuduğum diğer kitaplarına göre sonu en mutlu biten bu kitap oldu benim için. İlgisini çeken varsa bu mini kitabı okuyabilir. Herkese keyifli okumalar. --- İçinde bir şeyler hayır diyorsa, sen de hayır demelisin ---
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202168,9bin okunma

Yazar Hakkında

Stefan Zweig
Stefan ZweigYazar · 187 kitap
Babası varlıklı bir sanayici olan Stefan Zweig, küçük yaşlardan itibaren kültür ve edebiyat alanında eğitim görmeye başladı. İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Latince ve Yunanca öğrendi. Viyana ve Berlin üniversitelerinde felsefe öğrenimi gördü. İlk şiirlerini lisedeyken, Hugo von Hofmannsthal'ın ve Rainer Maria Rilke'nin eserlerinin etkisiyle yazdı. 1901'den sonra Fransızca yazan Paul Verlaine ve Baudelaire'in şiirlerini Almanca'ya çevirdi. 1907-1909 yılları arasında Seylan, Gwaliar, Kalküta, Benores, Rangun ve Kuzey Hindistan'ı gezdi, bunu, 1911'deki New York, Kanada, Panama, Küba ve Porto Riko'yu kapsayan Amerika yolculuğu izledi. 1914 yılında Belçika'ya Émile Verhaeren'in yanına gitti. I. Dünya Savaşı'nda (1914-1917) gönüllü olarak Viyana'da savaş karargâhında "Savaş Arşivi"nde memur olarak çalıştı. Savaştan sonra Avusturya'ya dönerek Salzburg'a yerleşti. 1920 yılında, Frederike Von Winternit ile evlendi. Stefan Zweig Salzburg'da yaklaşık 20 yıl yaşadı. Kapuzinerberg'in yamacındaki villasında geçirdiği yıllar, Zweig'ın en verimli yıllarıdır. Kapuziner yokuşu, 5 numaradaki villayı, Friderike ile evli olduğu yıllarda satın aldı. Salzburg'da geçirdiği yıllar Zweig'ı edebiyatta doruğa tırmandırdı, en güzel eserlerini, kente ve Salzach’a yukardan bakan iki katlı, ağaçlar arasına gizlenmiş villada yazdı. Kısa sürede ünlü insanlarla dostluk kurdu, onları sık sık Salzburg'da konuk etti. Romain Rolland, Thomas Mann, H.G. Wells, Hugo von Hofmannstahl, James Joyce, Franz Werfel, Paul Valery, Arthur Schnitzler, Ravel, Toscanini ve Richard Strauss, Zweig'in konuğu oldu. Salzburg'da geçen yıllarında Zweig, Avrupa'nın düşünsel birliği için ağırlığını koydu; makaleleriyle ve konferanslarıyla aşırılıklara karşı uyarılarda bulundu; diplomatik çevrelere, akıl ve sabır çağrısı yaptı. 1927'de Almanya'nın Münih şehrinde "Duygu Karmaşası", "Yıldızın Parladığı Anlar" ve "Tarihsel Baş Minyatür" adlı kitapları yayımlandı, yine 1927'nin 20 Şubat tarihinde "Rilke'ye Veda" başlıklı konuşmasını yaptı. 1928'de Leo Tolstoy'un 100. Doğum Yıldönümü Kutlamaları'na katılmak üzere, Sovyetler Birliği'ne gitti. 1933'de, Nazilerin yakmaya başladıkları kitaplar arasında Yahudi kökenli Zweig'ın eserleri de yer alıyordu. 1934'te Gestapo'nun villasını basıp, silah araması üzerine Zweig ülkesini terk etmek zorunda kaldı ve İngiltere'ye, Londra'ya yerleşti. Ancak, kendini burada da rahat hissedemedi ve taşındı. Zweig, 1937'de ilk karısı Frederike'den ayrıldı ve bir yıl sonra Portekiz'e yanında Lotte Altman adında bir kadınla gitti. O sıralarda Avusturya, Alman Reich'ına katılmıştı ve Zweig da İngiliz vatandaşlığına geçmek için müracaat etti. 1939'da "Kalbin Sabırsızlığı" adlı romanı yayımlandı ve Zweig da, Portekiz seyahatine birlikte çıktığı Lotte Altman ile evlendi. 1940'ta İngiliz tabiiyetine girdi, II. Dünya Savaşı sırasında New York'a, Arjantin'e, Paraguay'a ve Brezilya'ya gitti. Zweig konferanslar için gittiği Brezilya'ya yerleşmeye karar verdi. Orada ünlü "Bir Satranç Öyküsü"nü kaleme aldı. Stefan Zweig, 1941'de Montaigne üzerine çalışmaya başladı ve "Dünün Dünyası - Avrupa Anıları" adlı otobiyografisini kaleme aldı. "Dünün Dünyası" kitabı, 1900’lerin başında gençliğini yaşamış bir yazarın yaşadığı dünyanın asla eskisi gibi olmayacağını farkettiğinde eski günlere düzdüğü bir övgüdür. Avrupa’nın içine düştüğü durumdan duyduğu üzüntü ve yaşamındaki düş kırıklıkları nedeniyle 22 Şubat 1942'de Rio de Janeiro'da, karısı Lotte ile birlikte intihar etti. Buna Hitler’in dünya düzenini kalıcı sanmasının verdiği karamsarlığın yanı sıra, kendi dünyasının asla bir daha varolmayacağı düşüncesi neden oldu. Üretken bir yazar olan Zweig, birçok konuda denemeler yaptı. Lirik şiirler yazdı, trajedi ve dram türünde sahne eserleri denedi, özellikle biyografi alanında önemli eserler ortaya koydu. Freud ve psikolojiye olan ilgisi onu bu alana yöneltti. Biyografi alanındaki çalışmaları, dönemin birçok ünlü kişisinin hayatlarını gözler önüne serdi. Üç Büyük Usta: Balzac, Dickens, Dostoyevski; Kendi İçindeki Şeytanla Savaşanlar: Hölderlin, Kleist, Nietzsche; Romain Rolland; Marie Antoinette; Magellan, Stendhal, Erasmus, Fouche eserleri bu biyografilerden birkaçıdır.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.