Birçok ünlü ressam, yazar ve sinema ustasını derinden etkilemiş bu kısa ama çarpıcı öyküde, aşağıdaki sorulara çeşitli cevaplar bulabiliriz:
- Dünya bir sanatçının gözüne nasıl görünmektedir?
- Sanatta idealizm ve kusursuzluk arayışı, sanatçıyı ne tür yıkımlara sürükleyebilir?
- Sanatçı ve eseri arasında nasıl bir ilişki vardır?
- Sanat “kopyacı” mıdır, “dışavurumcu” mu, yoksa başka türlü mü? Sanat tanımlanabilir mi?
- Görsel etki, nedeninden ayrılabilir mi?
- Teknik, beceri ve teori önemli olsa da, bir sanat eserinin olmazsa olmazı nedir?
- Sanat kararsız kalabilir mi?
- Sanat hakkındaki fikirler birbirlerine ne kadar zıtlık gösterebilir?
- ”Faust miti” sanatçıda tezahür edebilir mi?
- Sanatçı, sanatı uğruna neleri göze alabilir?
- En yetenekli, en müthiş bir sanatçının kendi düşünce sınırları içerisinde hapsolmasına sebep olabilecek şey nedir?
Honore de Balzac deneyimimdi. betimlemede bu kadar başarılı olduğunu bilseydim yazarın daha önceden okurdum. Gizli Başyapıt'ı bilerek seçtim kendim de resimle ilgileniyorum diye ve çok zevk alarak okudum eseri. tekrar söylüyorum betimlemeleri harikaydı.
