Mecmû'u'l Fetava - (16 Cilt Takım)
İbn Teymiyye
Kim hidayeti Kuran ve sünnet dışında ararsa, ancak Allah'tan uzaklığını çoğaltır....
Allah (c.c.) ise istediğini senin için ister. Çünkü O'nun sana ihtiyacı yoktur, senden faydalanmaktan uzaktır. Bu senin için mutlak menfaattir, O'ndan asla zarar gelmeyeceğini iyi düşün. Bunu aklından çıkarmazsan, bu düşünce seni, mahlûkata bel bağlamaktan ve onlardan bir çıkar beklemekten alıkoyar.
Kulların hidayete olan ihtiyaçları, rızka ve yardıma olan ihtiyaçlarından daha büyüktür.
22/402
İbn Teymiyye (رحمه اللَّـه) şöyle demiştir:
"Kalbe O'nu tasdik ve O'na olan muhabbet yerleşince bedenin bunun gerektirdiği sözleri söyleme ve amelleri işleme yönünde harekete geçmesi kaçınılmaz olur. Bu durumda bedende ortaya çıkan sözler ve ameller kalpteki şeyin gereği, lâzımı, delili ve sonucudur. Tıpkı bedenden sådır olan sözlerin ve amellerin kalp üzerinde tesiri olduğu gibi... Evet, bunların her biri diğerini etkiler. Fakat asıl olan kalptir. Beden onun fer'idir. Fer' asıldan beslenir. Asıl da fer'i ile sağlamlaşır ve kuvvetlenir."
(Cilt, 7/542)
Darul İman Yayınları
İbn Teymiyye (رحمه اللَّـه) şöyle demiştir.
"Bir topluluğun Nebi (ﷺ)'e 'Biz senin getirdiklerine hiç şüphe duymadan kalbimizle iman ediyoruz, şehadeteyni de dillerimizle ikrar ediyoruz fakat hakkında bir emir veya yasak bildirdiğin hiçbir hususta sana itaat etmiyoruz, namaz kılmıyoruz, oruç tutmuyoruz, haccetmiyoruz, hadisi tasdik etmiyoruz... emrettiğin hiçbir hayrı yapmıyoruz ve şarap içiyoruz dediği varsayılsın. Şimdi aklı olan biri Nebi (ﷺ) onlara 'Siz kamil imana sahip müminlersiniz, kıyamet günü şefaatime mazhar olacak kimselersiniz, sizden herhangi birinizin cehenneme girmeyeceği umulur' diyeceğini düşünebilir mi? Aksine her müslüman zorunlu olarak bilir ki Nebi (ﷺ) onlara 'Siz getirdiklerime karşı insanların en kâfirlerisiniz' diyecek ve bundan tevbe etmedikleri takdirde onların borularını vuracaktır.
(Cilt, 7/287)
Sayfa 287 - Darul İman Yayınları
Şeyhulİslam İbn Teymiyye rh der ki:
Zafer ve rızık, sebeplerle hasıl olur.
Bu sebeplerin en müekkedi ise mü’minlerin duasıdır...