İbn Teymiyye رحمه الله dedi ki ;
Bir erkek bir kadına gönülden bağlıysa, kadın kendisine izin verilse bile kalbi esarette kalır. Onu istediği gibi kontrol edebilir. Dışarıdan bakıldığında erkek, kocası olduğu için onun efendisi gibi görünse de gerçekte onun tutsağı ve kölesidir, özellikle de kadın onun kendisine olan ihtiyacını ve ona olan sevgisini biliyorsa. Bu durumda, tıpkı sert ve otoriter bir efendinin, kendini özgürleştiremeyen kölesini kontrol etmesi gibi, onu kontrol edecektir. Ama insan daha da kötü bir durumdadır; çünkü kalbin esareti, bedenin esaretinden daha kötüdür!
İbn Teymiyye (rahimehullah) demiştir ki :
Her kimse Kuranı doğru yola yönelmek için tedebbür ederse (düşünürse), Allah onu aziz ve basiretli kılar, yükseltir ve onu takdir eder.
Pak ve Yüce olan Allahın söylediyi gibi :
"Şüphesiz ki, bu Kur'an dosdoğru olan yola hidayet ediyor."
İsra suresi 9. ayetin meali
İbn Mes'ûd Rahimehullah şöyle demiştir:
إِنَّ لِلْمَلَكِ لَمَّةً وَلِلشَّيْطَانِ لَمَّةٌ فَلَمَّةُ الْمَلَكِ تَصْدِيقٌ بِالْحَقِّ وَوَعْدٌ بِالْخَيْرِ وَلَمَّةُ الشَّيْطَانِ تَكْذِيبُ بِالْحَقِّ وَإِيعَادُ بِالشَّرِ
"İnsanoğluna şeytanın vesvese vermesi, meleğin de ilham etmesi vardır. Meleğin ilhamı hayırlara götürüp hakkı doğrulatmaktır. Şeytanın vesvesesi ise kötülüklere götürmek ve gerçekleri yalanlatmaktır."
Kim hayırlara yönelmeyi ve hakkı doğrulamayı vicdanında bulursa bunun Allah'tan olduğunu bilsin ve Allah'a hamd etsin. Kim de vicdanında şeytanın vesvesesini bulursa taşlanmış ve kovulmuş şeytandan Allah'a sığınsın Sonra Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem), Bakara sûresi 268. ayetini okudu:
"Şeytan sizi fakirlik ihtimaliyle korkutur ve size cimriliği emreder..."
Bu hadis, hasen gariptir. Ayrıca bkz: Nesai, Sunen-i Kubra, Tef- pens sir, 6/305. Her ikisi de Abdullah b. Mes'ud (radıyallahu anh)'dan merfu olarak rivayet etmiştir.