Yaşadığımız şehrin dışında elbet bir gün gidebileceğimiz gidince yerleşebileceğimiz, yerleşince sevebileceğimiz bir başka diyar olmalı.Yoksa tahammül edemeyiz.
"ORTADOĞU", "KADIN", "İSLAM", "DOĞU"... koca koca heyula boyutunda ne kadar üstanlatı varsa önünde, küçük küçük ince ince dilimlemeye başlıyor. "Hangi Ortadoğu? Hangi pusulası şaşmış, Doğusu-Batısı neye göre ayrılmış, sınırları ne zaman kimlerce ve nasıl böylesine meşrulaştırılmış şaibeli haritalarında gündelik jargonumuzun? Ve hangi coğrafya ve hangi tarihsel dönem ve hangi öznenin, kimlerin gözünden bakınca sisteme?