Türkiye’de evlerin içi ile dışı arasında muazzam bir uçurum var. Evlerimiz pırıl pırıl, ferah ve özenli. Ama her şey eşiklere kadar. Cinlere mekân bellediğimiz, duasız geçmediğimiz eşiklerde nedense aniden bitiveriyor özenimiz, temizliğimiz. Sokağa adım atar atmaz değişen sadece temizlik ölçülerimiz değil, bir o kadar da hareketlerimiz. Sanki dışarısı bir orman da, biz orada yürüyebilmek için çarpmak ve ezmek, yarışmak ve katılaşmak durumundayız.