Şeyhü'l-İslâm İbn Teymiyye'nin söyle dediğini çok işitmişimdir: "Yalnz sana ibâdet ederiz" riyayi giderir. "Yalnız senden yardım isteriz" de büyüklenmeyi giderir.
Kalplerin hastalanması iki esasa dayanır: İlmin ve niyetin bozulması. Bu iki esasa iki öldürücü hastalk musallat olur: Dalâlet ve gazab. Dalâlet ilmin bozulmasının bir sonucudur. Gazab da amaç ve niyetin bozulması neticesidir.
Kim rüyasının doğru olmasını isterse, doğru olmaya baksın, helâl yesin, Allah'ın emir ve yasaklarına dikkat etsin. Kıbleye doğru ve abdestli olarak yatsın. Gözleri kapanıncaya kadar Allah'ı zikretsin. O zaman rüyası tekzib edilemeyecek derecede olur. En doğru rüyalar seher vakitlerinde görülen rüyalardır. Seher vakti ilâhi vahyin indirildiği vakittir. Seher vakti rahmet ve mağfiretin indiği, şeytanların durulduğu vakittir. Sâdık rüyanın aksi gece yarısı görülen, şeytanların ve şeytandai ruhların intişar ettiği vakitlerde görülen rüyadır. Ubâde b. Sâmit söyle der: "Mü'minin rüyası rabbinin uykuda kendisiyle konuşmasıdır."
Sahabe devrinde ashâb güçlü bir imana sahip oldukları için keramete ihtiyaçları olmamış ve keramet zuhur etmemiştir. Sahabeden sonraki devirlerde insanların imanları zayıfladığı için keramete ihtiyaç duyulmuştur. Şüphesiz Ahmed a Hanbel de bu manaya işaret eder. Ubâde b. Sâmit der ki: "Mü'minin rüyası Rabbinin kuluyla uykusunda konuşmasıdır. Nebi (s.a.v.) de "Nübüvvetten sadece mübaşerât (müjdeler) kaldı. buyurdu. Kendisine "mübaşerât nedir?" diye sorulunca, "Mü'minin gördüğü veya kendisine gösterilen sadık rüyadır" buyurdu. Müslümanların rüyası birleşince o rüya tekzib edilmez. Nebi (s.a.v.) Kadir gecesini, rüyalarında ramazanın son on gecesinde gördükleri zaman ashabına söyle demişti: "Ben sizin rüyalarınızın Ramazan'ın son on günüde.ittifak ettigibi görüyorum. Öyleyse sizden kim Kadir gecesini ararsa ramazanın on gününde araştırsın."
Rüya: Vahiy başlangıcıdır. Rüyanın doğruluğu rüyayı görenin doğruluğuna bağlıdır. Sözce en doğru olan insan, rüyasında en doğru olandır. Bu sadık rüya Nebi (s.a.v.)'nin de buyurduğu gibi vahiy zamanı gelinceye kadar doğru çıkmaya devam eder. Nübüvvet nurunun ve tesirlerinin azaldığı zamanlarda, mü'minlere vahye mukabil rüya verilmiştir. Nübüvvet nurunun güçlü oldugu zamanlarda onun nurunun yayılması ve güçlenmesi ümmeti rüyadan müstağni kılar. Bunun bir örneğı sahâbe asrından sonra ortaya çıkan kerametlerdir.