İnsanoğlu kendisini merkeze koyarak ''ben ve öteki'' ilişkisini, ''ben ve nesne'' ilişkisi düzeyinde formüle ettiği durumda, kendi değerini de nesne seviyesine indirgemekte ve kendisini hiçleştirmekte, ifna etmektedir.
Böyle yapmayıp da ''ben ve öteki'' ilişkisini, ''ben ve başkasının beni'', ''ben ve sen'' veya bütün boyutlarıyla bir ''birlikte varoluş' olarak formüle ettiği durumda, bütün bir insanlık için etik bir özne, etik bir toplum ve etik bir insanlık tasavvur etmenin bir ütopya olmadığı, gerçekleşebilir etik ideal olduğu açığa çıkabilecektir.